IDAtasözüAnlamı
1 aba altında er yatargiyim kuşam kişiliğe ölçü olamaz.
2 aba vakti yaba, yaba vakti abagereksinimler vaktinden önce ve ucuz olduğu zaman karşılanmalıdır.
3 abanın kadri yağmurda bilinirbir şeyin gerçek değeri, ancak ona çok ihtiyaç duyulduğu zaman iyi anlaşılır.
4 abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanırgörmemiş kişi, rastlantı sonucu layık olmadığı bir duruma kavuşursa bu durum kendisinin hakkıymış gibi aptalca böbürlenir.
5 abdal düğünden, çocuk oyundan usanmazbir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
6 abdal tekkede, hacı Mekke’de bulunurherkes kendisine yakışan ve uğraştığı işle ilgili olan yerdedir.
7 abdala “kar yağıyor” demişler, “titremeye hazırım (durmuşum)” demişvarlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu bile olmaz.
8 abdala malum olurbir şeyin olacağını önceden sezen kimseler için söylenen bir söz.
9 abdalın dostluğu köy görününceye kadarçıkarı dolayısıyla yakınlık gösteren kimse, işini yürütecek başkalarını bulduğunda sizinle ilgisini keser.
10 abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır (yolda olur)çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.
11 abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisinevarlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.
12 abdestsiz sofuya namaz mı dayanırkurallara, koşullara uyulmadıktan sonra bir sürü iş yapılabilir.
13 acele ile menzil alınmazacele etmekle daha çabuk sonuç alınır sanılmamalıdır.
14 acele ile yürüyen yolda kalıriş yaparken acele eden şaşırır, işini bitiremez.
15 acele işe şeytan karışırdüşünüp taşınmadan ivedi olarak yapılan işten iyi sonuç alınamaz.
16 acele işin sonu pişmanlıkacele ederek yaptığımız işten istediğimiz sonucu alamayabiliriz.
17 acemi katır kapı önünde yük indirirbeceriksiz ve anlayışsız kişi kendisine yaptırılan işi en önemli yerinde bırakır.
18 acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenirmesleğinde ustalığa erişmemiş kimse, ilk denemelerini gözden çıkarılabilecek malzeme üzerinde yapar.
19 acı (kötü) söz insanı (adamı) dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarırgönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
20 acı acıyı keser, su sancıyıbir güçlüğü yenmek için başka bir güç yola başvurulmalıdır.
21 acı patlıcanı kırağı çalmazherhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.
22 acıkan doymam sanır, susayan kanmam sanırbir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur.
23 acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söylergeçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
24 acıkan ne yemez, acıyan ne demezgeçim sıkıntısı içinde bulunan kişi geçinebilmek için her yolu dener, her işi yapar, canı yanan kişi de sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler.
25 acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olurbir insanın ne durumda olduğu yüzünden anlaşılır.
26 acıklı başta akıl olmazbüyük sıkıntılar içinde bulunanlar mantık dışı işler yapabilirler.
27 acıkmış kudurmuştan beterdiruzun süre bir nesnenin yokluğunu çeken kimse, onu gördüğünde büyük bir istekle ona saldırır.
28 acından kimse ölmemişkişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, mutlaka bir geçim yolu bulur.
29 acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olurkoruduğunuz kimsenin sürekli acınmasına izin verirseniz arsız olur, emeğinin karşılığını tam olarak vermediğiniz kişi de hırsız olur.
30 acıyan uyumuş, acıkan uyumamışinsan sıkıntıya katlanır da açlığa katlanamaz.
31 aç aç ile yatınca arada dilenci doğarkarı koca yoksul olursa bunların çocukları da yoksul olur.
32 aç aman bilmez, çocuk zaman bilmezaç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.
33 aç aslandan tok domuz yeğdirsoysuz olup para kazanan, soylu olup da para kazanmayandan üstündür.
34 aç at yol almaz, aç it av almaziş gördürdüğünüz kimselerin haklarını tam olarak vermezseniz kendilerinden yararlanamazsınız.
35 aç ayı oynamazkendisinden iş beklenilen kimseden emeğinin karşılığı esirgenmemelidir.
36 aç domuz darıdan çıkmazkötü yaradılışlı aç olan kimse kime, neye zarar verdiğini düşünmeden sadece karnını doyurmaya bakar.
37 aç doymam, tok acıkmam sanıraç insan elde ettiğinden çoğunu ister, varlıklı insan ise daha fazlasını ister.
38 aç elini kora sokaraç insan, geçimini sağlamak için kendisini her türlü tehlikeye atar.
39 aç esner, âşık gerinirherkes içinde bulunduğu koşula göre davranır.
40 aç gezmektense tok ölmek yeğdiryoksulluk ölümden de beterdir.
41 aç gözünü, açarlar gözünüyaptığın işlerde uyanık davranmazsan çok kötü durumlarla karşılaşır, gözünü dört açmak zorunda kalırsın.
42 aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursunyakınlık kurduğumuz kimsenin sağlama olanağı bulunmayan şeyi, ondan beklemeden kendimiz elde etmeye çalışmalıyız.
43 aç ile eceli gelen söyleşiraçın gözü hiçbir şeyi görmez, karnını doyurabilmek için kendisine güçlük çıkaran bir kimseyi öldürebilir.
44 aç it fırın duvarını deleraç kimse karnını doyurmak için önüne çıkan engellerin tamamını aşar ve isteğini elde eder.
45 aç kalmak, borçlu olmaktan iyidirsözünün eri olana, borcunu ödeyememek aç kalmaktan daha ağır gelir.
46 aç köpek fırın deleraç kimse karnını doyurmak için önüne çıkan engellerin tamamını aşar ve isteğini elde eder.
47 aç kurt aslana saldırıraç kimse karnını doyurmak için gerekirse ölümü göze alır.
48 aç kurt yavrusunu yeraçın gözü kararmıştır, karnını doyurmak için ölümü bile göze alarak kendisinden kat kat güçlü olan yaratıklarla boğuşur.
49 aç mezarı yokturkişi yoksul olabilir, işsiz ve parasız kalabilir ama aç kalmaz, mutlaka bir geçim yolu bulur.
50 aç ne yemez, tok ne demezyoksul kimse eline geçen şeyin iyisine kötüsüne bakmaz, varlıklı kişi ise en güzel şeylerde bile kusur bulur.
51 aç ölmez gözü kararır, susuz ölmez benzi sararıryoksulluk insanı öldürmez ama türlü türlü üzüntü ve sıkıntı içinde yıpratır.
52 aç tavuk kendini arpa (buğday) ambarında sanırinsanlar, yokluğunu, yoksulluğunu çektikleri şeyler için olmayacak hayaller, düşler kurar.
53 aç tokun gözüne bakmakla doymazyoksul insanla ilgilenmek ancak ona yardım etmekle olur.
54 aç yanında sarpın kurcalanmazbir kimsenin yanında, onun çok duyarlı olduğu konuya değinmemek gerekir.
55 aç yanından kaçaç insan tehlikelidir.
56 aç yeri başka, acı yeri başkainsanın yüreği ne denli acıyla dolu olsa da yemek yemeyi ister.
57 aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
58 açık ağız aç kalmazisteklerini uygun bir biçimde söylemesini bilen kimse, onları önünde sonunda elde eder.
59 açık göte herkes tükürürutanç verici, iğrendirici davranışları herkes ayıplar, tiksinti ile karşılar.
60 açık kaba it değer (siyer)gizli kalması gereken şeyler herkese söylenirse bundan büyük zararlar doğar.
61 açık yaraya tuz ekilmezacısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır.
62 açılan solar, ağlayan gülerhiçbir durum olduğu gibi kalmaz, gün gelir tersine döner.
63 açın gözü ekmek teknesinde olurkişinin tek düşüncesi, yaşaması için gerekli olan şeyi elde etmektir.
64 açın imanı olmazaç olan kimseden her türlü kötülük beklenebilir.
65 açın karnı doyar, gözü doymaztutkulu olduğu konuda insan doyumsuzdur, yetinmek bilmez.
66 açın koynunda (karnında) ekmek durmaz (eğleşmez)kazancı yetmeyen kişi, eline geçeni hemen harcar, yarını için bir şey saklayamaz.
67 açın kursağına çörek dayanmazyoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir.
68 açın uykusu gelmez1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir.
69 açlık ile tokluğun arası yarım yufkayoksul olan buna üzülmemelidir, küçücük bir şey bile en büyük ihtiyacı gidermeye yeter.
70 açma sırrını dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostunabir sır en yakın dosta bile söylenmemelidir.
71 açtı ağzını, yumdu gözünüöfkelenerek veya kızarak ağır sözler söyledi.
72 açtırma kutuyu, söyletme kötüyükendin hakkındaki kötü düşüncelerimi veya bildiklerimi bana söyletme.
73 ada bana, adayım sanasen bir kimse için fedakârlıkta bulunursan o da senin için fedakârlıkta bulunur.
74 adam adama (gene, her zaman) gerek olurinsanların birbirlerine her zaman gereksinimleri olur.
75 adam adama yük değil, can gövdeye mülk değilkonuğumuzdan veya yanımıza bir iş için gelen kimseden yüksünmemeliyiz çünkü onlar yanımızda sürekli olarak kalmazlar.
76 adam adamdan korkmaz, utanırinsanları ahlaklı davranmaya iten korku değil, küçük görülme duygusudur.
77 adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çuluinsanın değeri zengin olmakla artmaz, asıl olan insanlığıdır.
78 adam adamı bir kere aldatırbir kimse başka bir kimseyi ancak bir kez aldatabilir, diğeri bir daha aldatmasına izin vermez.
79 adam olacak çocuk bokundan belli olurbir kimsenin yeni başladığı işte usta olup olamayacağı ilk davranışlarından anlaşılır.
80 adam olana bir söz yeteranlayışlı olan kimse için bir şeyin bir kez söylenmesi yeterli olur.
81 adamak kolay, ödemek zordursöz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur.
82 adamakla mal tükenmezyardım sözle değil, gerçekten fedakârlık yapılarak gerçekleştirilir.
83 adamın (kimsenin) adı çıkmadansa canı çıkması (yeğdir)insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
84 adamın adı çıkacağına canı çıksıninsanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
85 adamın iyisi işbaşında (alışverişte) belli olurbir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.
86 adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt olatoplum içinde herkesin bir değeri vardır ancak züğürtlere değer verilmez.
87 adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından korkduygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
88 adamlık sen de kalsın1) karşı taraf iyilik bilmese de sen yine iyilik et 2) bu işi nasıl olsa sana yaptıracaklar, bari kendiliğinden yap da onurunu koru.
89 ağa borç eder, uşak harçağa para sıkıntısı içinde olup borç etse de uşak, bunu anlamaz ve bol harcamayı sürdürür.
90 ağaca balta vurmuşlar “sapı bedenimden” demişinsana en yakını bile kötülük edebilir.
91 ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olurçocuklar ana ve babalarından öğrendiklerini yapmaya özenirler.
92 ağaca çıksa pabucu yerde kalmazdavranışlarına engel olacak hiçbir takıntısı yok.
93 ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölürinsan yapacağı işte başkalarına değil, kendine güvenmelidir.
94 ağacı kurt, insanı dert yerkurt ağacı nasıl içten içe kemirirse dert de insanı içten içe yer bitirir.
95 ağacın kurdu içinde olurbir topluluğu çökertecek olan şey yine kendi içinden çıkar.
96 ağacın meyvesi olunca, başını aşağı salaryararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur.
97 ağaç kökünden yıkılırbir düzen, ayrıntıların değişmesiyle değil temelin bozulmasıyla yıkılır.
98 ağaç ne kadar uzasa göğe ermezinsan ne kadar yükselirse yükselsin bir yerde durur.
99 ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değergüzel insanlar her yerde ilgi çekerler, her zaman onların sözü kabul edilir.
100 ağaç yaprağıyla gürler (güzeldir)insan önemli işleri akrabası, yakınları, yandaşlarından güç alarak daha kolay yapar.