571 | bir buldu iki ister, akça buldu çıkın ister | hırslı insanlar, hiçbir zaman ellerindekiyle yetinmez, daima daha fazlasını isterler. |
572 | bir çiçekle bahar (yaz) olmaz | 1) küçük, güzel bir belirti ile doyurucu sonuca ulaşılmaz 2) çapkın kimseler için kullanılan bir söz. |
573 | bir çöplükte iki horoz ötmez | bir yerde iki kişi baş olmaz. |
574 | bir deli kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramazmış | bir insan bazen akla ve mantığa sığmayan bir iş yapar yapılan iş, hiçbir kurala uymadığı için pek çok akıllı insan bunu düzeltmeye çalışır, fakat başaramaz. |
575 | bir dirhem et bin ayıp örter | biraz kilo almak pek çok kusuru örter. |
576 | bir dokun bin ah işit (dinle) (kâseifağfurdan) | insanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter. |
577 | bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir | sonbaharda ekilen bir dönümlük yerden, yazın ekilen on dönümlük yerin ürünü kadar ürün alınır. |
578 | bir el bir eli yıkar, iki el bir yüzü yıkar | bazı durumlarda yardımcısız iş yapılamayacağını anlatan bir söz. |
579 | bir elin nesi var, iki elin sesi var | başarıya ulaşmak için birlik olmak gerek. |
580 | bir elin sesi çıkmaz | 1) bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir 2) yardımlaşarak işler daha kolay başarılır. |
581 | bir ev (gemi) donanır, bir kız (çıplak) donanmaz | bir kızı donatmak, bir ev düzmekten daha güç, daha masraflıdır. |
582 | bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz | bir evde iki kız olursa her biri bir taraftan aileyi sıkıştırıp giyim kuşam ister, çeyiz ister. Onlar istemese bile aile kendini böyle bir sorumluluk altında bilir ve bunun sıkıntısını çekerler. |
583 | bir felaket bin nasihatten yeğdir | yaşanan olaylar, öğütlerden çok daha etkilidir. |
584 | bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı (hakkı) vardır | iyilik küçük de olsa unutulmaz. |
585 | bir fit bin büyü yerini tutar (yerine geçer) | bir kimseyi başkasına karşı kışkırtmak için ara bozacak bir söz, bin büyü kadar etkilidir. |
586 | bir görüş bir kör biliş | bir kez görmekle bir şey iyice anlaşılmaz, öğrenilmez. |
587 | bir göz ağlarken öbür göz gülmez | keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir. |
588 | bir günlük beylik beyliktir | hoşa giden bir durum, kısa da sürse çekici ve güzeldir. |
589 | bir inat, bir murat | inatçı kişi, her inadında istediği bir şeyi elde eder. |
590 | bir kararda bir Allah | gücü, büyüklüğü eksilmeyip aynı kalan yalnızca Tanrıdır. |
591 | bir karıyla bir koca, dırdır eder her gece | sıkıntı veya yalnızlık yüzünden iki dost bile birbiriyle dalaşır, anlamsız konuşur. |
592 | bir kızı bin kişi ister, bir kişi alır | bir şeyi herkes ister ancak onu bir kişi elde edebilir. |
593 | bir kimsenin adı çıkacağına canı çıksın | insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir. |
594 | bir koltuğa iki karpuz sığmaz | aynı zamanda birden çok işle ilgilenmek başarı için sakıncalıdır. |
595 | bir korkak bir orduyu bozar | bir toplumda korkak kişi, kaygılı, heyecanlı sözleriyle kargaşa çıkarır. |
596 | bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır (dokunur) | bir kötünün, yalnızca yakın çevresine değil daha geniş çevrelere de zararı dokunur. |
597 | bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır | herhangi bir olayı, bir işi, bir ödevi küçümsememek, önemle ele almak gerekir. |
598 | bir mum al da derdine yan | başkalarıyla uğraşacağına kendi durumunu düşün. |
599 | bir selam bin hatır yapar | selam bir ilgi ve sevgi belirtisidir, gönül kazanmakta büyük önemi vardır. |
600 | bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, sonunda yakalanırsın çekirge (üçüncüsünde avucuma düşersin çekirge) | birkaç kez saklanabilen bir suç günün birinde ortaya çıkarak yapanı kötü bir duruma düşürür, suçlu cezasız kalmaz. |