721 | çıkmadık candan umut kesilmez | elden gitti sandığımız bir şeyle ilgimiz büsbütün kesilmemişse gereken çabayı harcayarak onun elimizde kalmasını sağlayabileceğimizi umabiliriz. |
722 | çıngıraklı deve kaybolmaz | nerede olsa varlığını gösteren kimse unutulmaz. |
723 | çıra dibi karanlık olur | bir kimse, başkalarına bol bol yaptığı yardımı kendi yakınlarına yapmaz. |
724 | çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin | bakımını iyi yaparsan bağın iyi olur, bağla uğraşmak bir eğlencedir. |
725 | çift ile koyun, gerisi oyun | en zor çiftçilik, tarla sürülerek ve koyun beslenerek yapılan çiftçiliktir, diğer işler eğlence gibidir. |
726 | çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış | çiftçinin ürünü her yıl bir afete uğrar, o da hep gelecek yıla umut bağlar. |
727 | çiftçiye yağmur, yolcuya kurak cümlenin muradını verecek Hak | kullar Tanrıdan kendilerine gerekli olan şeyleri dilerler, bu dilekleri kabul edecek olan Tanrıdır. |
728 | çifte gelmeyen öküz olsun, işe gitmeyen oğlun | herhangi bir biçimde yararlanılabilecek bir malın olması iyidir, çifte gelmeyen öküzü satabilir, iş yapmaktan kaçınan oğlunu eğitebilirsin. |
729 | çiğ yemedim ki karnım ağrısın | suç işlemedim ki korkayım. |
730 | çiğnemeden yutulmaz | en kolay bir iş dahi emek gerektirir. |
731 | çivi çıkar ama yeri kalır | gönül yarası kapansa da unutulmaz. |
732 | çivi çiviyi söker | güçlü bir şey, kendisi güçlü olan başka bir şeyle veya durumla etkisiz bırakılır. |
733 | çoban aldı bağa gitti, kurt aldı dağa gitti | malını, varlığını başkaları kullandı, kendisine bir şey kalmadı. |
734 | çoban armağanı çam sakızı | verilen bir armağanın sunulduğu kimseye değerine uygun olmadığını ve verenin gücünün ancak buna yettiğini özür yollu anlatmak için söylenen bir söz. |
735 | çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu | nazik bir işi, o işin inceliğini anlamayan bir kimseye yaptırma. |
736 | çobanın gönlü olursa (olunca) tekeden yağ (süt, köremez) çıkarır | kişi istediğinde olmayacak gibi görünen işlere çözüm yolu bulur. |
737 | çobanın yağı çok olursa çarığına sürer | varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder. |
738 | çobansız koyunu kurt kapar | yöneticisi, koruyucusu olmayan kişiyi ve topluluğu düşman ezer. |
739 | çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider | çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimsenin onun arkasından gitmesi gerekir. |
740 | çocuğa iş, ardına sen düş | çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimsenin onun arkasından gitmesi gerekir. |
741 | çocuğu işe sal, ardınca sen var | çocuk kendisine ısmarlanan işi yapamayacağından işi buyuran kimsenin onun arkasından gitmesi gerekir. |
742 | çocuğun bulunduğu yerde dedikodu olmaz | küçük çocuğun bulunduğu yerde herkes çocukla uğraşmaktan dedikodu yapmaya fırsat bulamaz. |
743 | çocuğun yediği helal, giydiği haram | çocuğun iyi beslenmesi için ne kadar para harcansa yerindedir ancak hor kullanacağı ve kısa zamanda da küçüleceği için pahalı giysiler giydirilmesi doğru değildir. |
744 | çocuk düşe kalka büyür | çocuk yürümeye başladığı sırada sık sık düşer, anne baba bu duruma üzülmemelidir. |
745 | çocuk seversen beşikte, koca seversen döşekte | çocuğu kucağına almadan, beşikte yatarken sev kocana karşı olan sevgini de başkalarının yanında değil, döşekte göster. |
746 | çocuktan al haberi | bir aile sorunu veya ailece gizli tutulan bir şey, çocukların rastgele söyledikleri bir sözle açığa çıktığında söylenen bir söz. |
747 | çoğu gitti, azı kaldı | yapılmakta olan işin en önemli, en güç bölümü bitti, az ve önemsiz bölümü kaldı. |
748 | çoğu zarar, azı karar | hiçbir zaman aşırıya kaçılmamalıdır. |
749 | çok bilen (söyleyen) çok yanılır | çok bildiği için kendine güvenen kişi, bilmediği şeylere de karışır ve bunlarda yanılır. |
750 | çok el ya yağmaya ya yolmaya | çok kimsenin katılmasıyla yağma ve yolmadan başka bir iş başarılamaz. |