Türkçe Atasözü - XML


IDAtasözüAnlamı
811 deliden al uslu haberideli, sır saklamasını bilmediği için haberin doğrusu ondan alınır.
812 delik büyük, yama küçükeldeki imkânlar gerekenden çok az.
813 delikli boncuk (taş) yerde kalmazaz çok işe yarayan her şeyin isteklisi bulunur.
814 delilsiz cennete bile girilmezkişinin istediği şeyi elde edebilmesi için bir yol gösterenin olması gerekmektedir.
815 deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamışaklı kıt olan kimse, bir kez hoşuna gitmiş olan şeye benzettiği nesneyi, gerçekten ona benzemese de elde etmeye çalışır.
816 deliye göre her gün bayramher fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz.
817 deliye her gün bayramher fırsattan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve her şeyi eğlenceli yönden alanlara söylenen bir söz.
818 deliye taş atma, başını yarardavranışlarında çılgınlık bulunan kimseye dokunma yoksa sana öyle çılgınca saldırır ki yaptığına pişman olursun.
819 demir ıslanmaz, deli uslanmazher nesnenin, her kişinin değiştirilemeyen bir özelliği vardır.
820 demir nemden, insan gamdan çürürnem demiri nasıl paslandırıp çürütürse gam da insanı öylece yıpratır.
821 demir tavında dövülürher iş zamanında ve uygun durumda yapılır.
822 demir tavında, dilber çağındaher iş zamanında ve uygun durumda yapılır.
823 demiri tavında dövmeliher iş zamanında ve uygun durumda yapılır.
824 deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmazher denizde az çok dalga bulunduğu gibi her gönülde de bir sevda vardır.
825 deniz dalgasız olmaz, kapı halkasızher nesnenin kendisine özgü nitelikleri, kendisinden ayrılmayan özellikleri vardır.
826 deniz kenarında dalga eksik olmaziçinde çeşitli olayların geçmesi doğal olan bir ortamda zaman zaman sert çatışmaların, fırtınaların çıkması da olasıdır.
827 denizdeki balığın bini bir parayahenüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz.
828 denizdeki balığın pazarı (pazarlığı) olmazhenüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz.
829 denize düşen yılana (yosuna) sarılırgüç bir duruma düşenlerin bundan kurtulmak için her türlü çareye başvurmaları olağandır.
830 derdi veren devasını da verirher sıkıntının, üzüntünün bir çaresi vardır.
831 derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlenderdi olmayan kimse önemsiz şeyleri kendisine dert edinerek söylenir, borcu olmayan kimse de evlenirken birçok şey satın almak zorunda kaldığı için borçlanır.
832 derdini söylemeyen (saklayan) derman bulamazinsan sıkıntısını başkasına açıklayarak giderebilir.
833 derede tarla sel için, tepede harman yel içinelden çıkarmak istemediğimiz şeyleri tehlikeye açık durumlardan uzak tutmalıyız.
834 dereyi (çayı, ırmağı) geçerken at değiştirilmezbir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum veya zamanda yapılmamalıdır.
835 dert ağlatır, aşk söyletirderdi olan acı çeker, ağlar âşık olan kimse de içindeki duyguları dışa vurup ferahlamak için durmadan söylenir.
836 dert gider amma yeri boş kalmazinsan bir dertten kurtulduğunda onun yerine başka bir dert geleceğini iyi bilmelidir.
837 dert gitmez, değişirinsan bir dertten kurtulduğunda onun yerine başka bir dert geleceğini iyi bilmelidir.
838 dert, çekene göredirbir derdin ağırlığı, hafifliği ona uğrayan kimsenin etkilenme derecesiyle ölçülür.
839 dertsiz baş (kul) olmazderdi olmayan kimse yoktur, az çok herkesin derdi vardır.
840 dertsiz baş terkide gerekbir kişi ancak öldükten sonra dertten kurtulabilir.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir