61 | açık yaraya tuz ekilmez | acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır. |
62 | açılan solar, ağlayan güler | hiçbir durum olduğu gibi kalmaz, gün gelir tersine döner. |
63 | açın gözü ekmek teknesinde olur | kişinin tek düşüncesi, yaşaması için gerekli olan şeyi elde etmektir. |
64 | açın imanı olmaz | aç olan kimseden her türlü kötülük beklenebilir. |
65 | açın karnı doyar, gözü doymaz | tutkulu olduğu konuda insan doyumsuzdur, yetinmek bilmez. |
66 | açın koynunda (karnında) ekmek durmaz (eğleşmez) | kazancı yetmeyen kişi, eline geçeni hemen harcar, yarını için bir şey saklayamaz. |
67 | açın kursağına çörek dayanmaz | yoksulluk içinde bulunan kimsenin bir eksiği giderilse başka bir eksiği kendini gösterir. |
68 | açın uykusu gelmez | 1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir şeye ihtiyaç duyan kimse, ancak onun giderilmesiyle rahata kavuşturulabilir. |
69 | açlık ile tokluğun arası yarım yufka | yoksul olan buna üzülmemelidir, küçücük bir şey bile en büyük ihtiyacı gidermeye yeter. |
70 | açma sırrını dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostuna | bir sır en yakın dosta bile söylenmemelidir. |
71 | açtı ağzını, yumdu gözünü | öfkelenerek veya kızarak ağır sözler söyledi. |
72 | açtırma kutuyu, söyletme kötüyü | kendin hakkındaki kötü düşüncelerimi veya bildiklerimi bana söyletme. |
73 | ada bana, adayım sana | sen bir kimse için fedakârlıkta bulunursan o da senin için fedakârlıkta bulunur. |
74 | adam adama (gene, her zaman) gerek olur | insanların birbirlerine her zaman gereksinimleri olur. |
75 | adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil | konuğumuzdan veya yanımıza bir iş için gelen kimseden yüksünmemeliyiz çünkü onlar yanımızda sürekli olarak kalmazlar. |
76 | adam adamdan korkmaz, utanır | insanları ahlaklı davranmaya iten korku değil, küçük görülme duygusudur. |
77 | adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu | insanın değeri zengin olmakla artmaz, asıl olan insanlığıdır. |
78 | adam adamı bir kere aldatır | bir kimse başka bir kimseyi ancak bir kez aldatabilir, diğeri bir daha aldatmasına izin vermez. |
79 | adam olacak çocuk bokundan belli olur | bir kimsenin yeni başladığı işte usta olup olamayacağı ilk davranışlarından anlaşılır. |
80 | adam olana bir söz yeter | anlayışlı olan kimse için bir şeyin bir kez söylenmesi yeterli olur. |
81 | adamak kolay, ödemek zordur | söz vermek kolaydır ancak o sözü yerine getirmek zordur. |
82 | adamakla mal tükenmez | yardım sözle değil, gerçekten fedakârlık yapılarak gerçekleştirilir. |
83 | adamın (kimsenin) adı çıkmadansa canı çıkması (yeğdir) | insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir. |
84 | adamın adı çıkacağına canı çıksın | insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir. |
85 | adamın iyisi işbaşında (alışverişte) belli olur | bir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır. |
86 | adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola | toplum içinde herkesin bir değeri vardır ancak züğürtlere değer verilmez. |
87 | adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork | duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir. |
88 | adamlık sen de kalsın | 1) karşı taraf iyilik bilmese de sen yine iyilik et 2) bu işi nasıl olsa sana yaptıracaklar, bari kendiliğinden yap da onurunu koru. |
89 | ağa borç eder, uşak harç | ağa para sıkıntısı içinde olup borç etse de uşak, bunu anlamaz ve bol harcamayı sürdürür. |
90 | ağaca balta vurmuşlar sapı bedenimden demiş | insana en yakını bile kötülük edebilir. |