| 1321 | herkesin tenceresi kapalı kaynar | bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez. | 
| 1322 | herkesin yorulduğu yere han yapılmaz | genel kurallar herkesin istek ve gereksinimine göre bozulamaz. | 
| 1323 | hesabı pak olanın, yüzü ak olur | doğruluktan şaşmayan, yasa dışı yollara sapmayanı kimse karalamayız. | 
| 1324 | hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat | hesabını bilmeyen kişi elinde, avucunda bulunan işe yarar şeyleri de ziyan eder. | 
| 1325 | hırsıza beyler de borçlu | zor kullanan kişilerin istediğini en güçlü kimseler bile verirler. | 
| 1326 | hırsıza kilit olmaz | kötü bir iş yapmaya kararlı olan kişiyi önlemek için alınacak tedbirler yararsızdır. | 
| 1327 | hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten | hırsızlığın büyüğü küçüğü olmaz, nitekim kadının namusunu satmış sayılması için bir öpücük vermiş olması yeter. | 
| 1328 | hısım hısımının ne öldüğünü ister, ne onduğunu | kardeş, kardeşe zarar gelmesini istemez ama onun kendisinden üstün durumda olmasını da kıskanır. | 
| 1329 | hıyar akçesiyle alınan eşeğin ölümü sudan olur | çok ucuza alınan mal, çürük, işe yaramaz çıkar. | 
| 1330 | hızlı sağanak tez geçer | büyük bir hızla başlayan şeyler az sürer. | 
| 1331 | hiç yoktan iyidir | elde bulunanla yetinmek gerekir. | 
| 1332 | hikmetinden sual olunmaz | 1) sonucunun sebebi sorulmaz, araştırılmaz 2) Allahın yaratıcı gücü karşısında sebep aranmaz. | 
| 1333 | hile ile iş gören mihnet ile can verir | işlerine hile karıştırıp başkalarını aldatan kişi son nefesini azap içinde verir. | 
| 1334 | hocanın dediğini yap (söylediğini dinle), yaptığını yapma | öğreten kimseler doğruyu bilirler ama çoğu zaman bunu kendileri yapmazlar. | 
| 1335 | horoz evlenir, tavuk tellenir | gereği yokken başkasının sevincine katılanlar için söylenen bir söz. | 
| 1336 | horoz ölür, gözü çöplükte kalır | yaşanılmış, alışılmış, erişilmiş bir durum veya makam yitirildikten sonra, göz o durum veya makamda kalır. | 
| 1337 | horozu çok olan köyde sabah geç olur | karışanı çok olan işlerden sonuç güç alınır. | 
| 1338 | huy canın altındadır | insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir. | 
| 1339 | huylu huyundan teneşirde vazgeçer | insanı alışkanlıklarından, huylarından vazgeçirmek mümkün değildir. | 
| 1340 | huylu huyundan vazgeçmez | bir huy edinmiş olan kişiyi bu huyundan vazgeçirmek imkânsızdır. | 
| 1341 | ırak yerin haberini kervan getirir | erişemediğimiz şeyle aramızdaki ilişkiyi bir aracı sağlar. | 
| 1342 | ırmak kenarına çeşme yapılmaz | zaten var olan ve herkesin işine yarayan bir şeyin yanına aynı işi görmek üzere benzerini yapmak boşunadır. | 
| 1343 | ırmaktan geçerken at değiştirilmez | bir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum veya zamanda yapılmamalıdır. | 
| 1344 | ırz insanın kanı pahasıdır | insan ırzını, namusunu korumak için canını feda eder. | 
| 1345 | ısıracak it (köpek) dişini (dişlerini) göstermez | kötülük edecek kimse önceden haber vermez, belli etmez. | 
| 1346 | ısıramadığın (bükemediğin) eli öp başına ko | düşmanını yenemiyorsan ona hoş görünmeye çalışarak kötülüğünden kendini koru. | 
| 1347 | ısırgan ile taharet olmaz | kötü kişiden iyilik beklenmez. | 
| 1348 | ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz | daha önce bir zarara uğramış kimse, kendisine aynı zararı verecek şeyden korkmaz. | 
| 1349 | ısmarlama hac, hac olmaz | kişi, kendisi yapması gereken bir işi başkasına yaptırmamalıdır. | 
| 1350 | ıssız eve it buyruk | aklı başında kimselerin sahip çıkmadığı iş, aşağılık kimselerin elinde kalır. |