1381 | ineğin sarısı, toprağın karası | çiftçiler arasında ineğin sarı, toprağın kara renkli olanı beğenilir. |
1382 | inek gibi süt vermeyen, öküz gibi kutan sürer | yorucu olmayan işlerde kendisinden yararlanılamayan kişi, ağır işlere koşulur. |
1383 | insan (adam) kıymetini insan (adam) bilir | bir kimsenin, bir şeyin değerini ancak o konuda uzmanlığı olanlar bilir. |
1384 | insan ayaktan, at tırnaktan kapar | birçok hastalık insana ayağını üşütmesi, ata da tırnağı yoluyla gelir. |
1385 | insan beşer, kuldur şaşar | kişinin zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir. |
1386 | insan çeşit çeşit, yer damar damar | toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi insanlar da birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler. |
1387 | insan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde | insan doğduğu yeri değil geçimini sağladığı yeri yurt edinir. |
1388 | insan gönlünün artığını söyler | insanlar şaka yaparken içlerinden geçeni yansıtırlar. |
1389 | insan göre göre, hayvan süre süre (alışır) | insanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar. |
1390 | insan insanın şeytanıdır | uygunsuz arkadaş, insanı doğru yoldan saptırır, kötülüğe sürükler. |
1391 | insan kendini beğenmezse çatlar (ölür) | herkes kendini beğenir bu, kendi aklını beğenmesinin sonucudur. |
1392 | insan kıymetini insan bilir | bir kimsenin ne kadar değerli olduğunu ancak o kimsenin değerini ölçebilecek nitelikteki insanlar anlar. |
1393 | insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa | insanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar. |
1394 | insan sözünden (ikrarından), hayvan yularından tutulur | yularından tutulan hayvan başka yöne sapamadığı gibi insan da söylediği sözün dışına çıkamaz. |
1395 | insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur | kişinin çocukluğundaki huyları, özellikleri yaşlılığında da değişmez. |
1396 | insan yükü (eti) ağırdır | 1) hiç kimse başka bir kimseye yük olmamalıdır 2) yatalak insanı kaldırmak, yatırmak güçtür. |
1397 | insanın (adamın) alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır | hayvanların işe yarayıp yaramayacakları görünüşlerinden belli olur ancak insanların kötü huylu olup olmadıkları dışarıdan anlaşılamaz. |
1398 | insanın adı çıkacağına canı çıksın | insanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir. |
1399 | insanın eti yenmez, derisi giyilmez tatlı dilinden başka nesi var | insan kendisini ancak tatlı diliyle sevdirebilir. |
1400 | insanın kötüsü (fenası) olmaz meğer ki parası olmaya | toplum içinde herkesin bir değeri vardır ancak züğürtlere değer verilmez. |
1401 | insanlık sen de kalsın | 1) karşı taraf iyilik bilmese de sen yine iyilik et 2) bu işi nasıl olsa sana yaptıracaklar, bari kendiliğinden yap da onurunu koru. |
1402 | insanoğlu çiğ süt emmiş | insanlardan tam bir doğruluk beklenmez. |
1403 | ip inceldiği yerden kopar | bir durum, en çürük yerinden patlak verir. |
1404 | ip kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır) | 1) iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık sebebinin giderilmesi gerekir 2) bozulan bir iş nerede kalmışsa düzeltilmesine oradan başlanır. |
1405 | ip koptuğu yerden bağlanır | iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilebilmesi için kırgınlık nedeninin ortadan kaldırılması gerekir. |
1406 | İsayı küstürdü, Muhammedi memnun edemedi | iyilik edeyim derken kimseyi memnun edemedi. |
1407 | isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar | kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer. |
1408 | islim arkadan gelsin | önce istenilen iş yapılsın, gereken şartlar sonradan yerine getirilsin. |
1409 | ismi lazım değil | adının anılması gerekmiyor. |
1410 | istediğini söyleyen istemediğini işitir | bir kimseye hakaret etmek, ağır sözler söylemek doğru değildir, o da ağır sözlerle karşılık verir. |