1441 | iti an, taşı eline al (çomağı hazırla) | saldırgan biriyle karşılaşmas olasılığı bulunan kimse kavgaya hazır olmalıdır. |
1442 | itin (köpeğin) duası kabul (makbul) olsa (-ydı) gökten kemik yağar (-dı) | aşağılık kişinin istediği olsaydı dünya, yalnız kendisinin işine yarayan, başkalarını rahatsız eden şeylerle dolardı. |
1443 | itin ahmağı baklavadan pay umar | aptal kişi, eline geçme olasılığı bulunmayan bir nimeti bekler. |
1444 | itin ölümü gelirse cami duvarına işer | herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kimse mutlaka kötü bir sonuçla karşılaşır. |
1445 | itle çuvala girilmez | edepsiz ve saldırgan bir kimse ile bir konu üzerinde tartışmak ve kavgaya tutuşmak doğru değildir. |
1446 | itle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir | edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir. |
1447 | itle yatan bitle kalkar | değersiz, kötü kimselerle ilişki kuranlar kötü huylar edinirler. |
1448 | iven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz | acele eden kız eşini iyi seçemeyeceği için mutlu olamaz. |
1449 | iyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder | babaya ün kazandıran da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de çocuklarının tutumlarıdır. |
1450 | iyi gitmeyince kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi | insanın işi bir kez ters gitmeye görsün, en sıradan işlerinde bile tersliklerle karşılaşır. |
1451 | iyi insan sözünün üstüne gelir | yokluğunda kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelirse o iyi insandır, denilir. |
1452 | iyi iş altı ayda çıkar | doğru dürüst yapılması istenen iş uzun zaman ister. |
1453 | iyi nasihat verilir, iyi ad verilemez | bir kimse başkalarına iyi öğüt verebilir ama ün veremez, kişi ünü ancak kendisi kazanabilir. |
1454 | iyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir | Tanrı kötü bir durumun iyiliğe dönmesini dilemişse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir. |
1455 | iyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı | iyiliğe karşı iyiliği herkes yapabilir, önemli olan kötülüğe karşı iyilik yapabilmektir. |
1456 | iyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı | nasıl öküz, ömrü boyunca hizmet ederek sahibine kazanç sağladığı hâlde ihtiyarlayınca sahibi tarafından kesiliyorsa bu dünyada her zaman iyiliğe karşı iyilik görülmez. |
1457 | iyiliğe nereye gidiyorsun demişler, kötülüğe demiş | birçok iyiliğin karşısında kötülük vardır. |
1458 | iyilik eden iyilik bulur | iyilik eden kimseye zamanı geldiğinde başkaları da iyilik ederler. |
1459 | iyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir | karşılık beklemeden iyilik yap. |
1460 | iyilik et kele, övünsün ele | bir kişinin beğenilmeyen yönlerini düzelt, onu herkesin övüneceği duruma getir. |
1461 | iyilik iki baştan olur | birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri için yalnızca birinin iyi olması yetmez. |
1462 | kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz | hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez. |
1463 | kabiliyetli çırak ustayı geçer | yetenekli çırak, ustasından daha usta olur. |
1464 | kaçan balık büyük olur | elden kaçırılan fırsat gözde büyütülür. |
1465 | kaçanı kovmazlar, yıkılanı vurmazlar | kaçan bir düşmanı kovalayıp ezmeye çalışmak mertliğe yakışmaz, âciz olduğunu göstereni de vurmak insanlık değildir. |
1466 | kaçanın anası ağlamamış | tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış. |
1467 | kader olmayınca kadir bilinmez | kişi talihsiz ise ne kadar iyi insan olursa olsun, değeri bilinmez. |
1468 | kadı anlatışa göre fetva verir | haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir. |
1469 | kadı kızında bile kusur olur | üzerinde durulmaya değmeyecek kadar küçük bir kusurdur. |
1470 | kadının fendi, erkeği yendi | kadınlar kurnazlıkta erkeklerden üstündürler. |