1501 | kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış | kardeşler ne kadar geçimsiz olsalar da kötü bir durumda birbirlerine yardım ederler. |
1502 | kardeş kardeşin ne öldüğünü ister, ne onduğunu | kardeş, kardeşe zarar gelmesini istemez ama onun kendisinden üstün durumda olmasını da kıskanır. |
1503 | kardeşim olsun da kanlım olsun | kendisine çok büyük kötülük de yapsa insan kardeşinden vazgeçemez. |
1504 | kardeşten karın yakın (kulaktan burun yakın) | insanın kendi yararı her şeyden önemlidir. |
1505 | karga ile gezen boka konar | kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer. |
1506 | karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış | görgüsüz kişi, görgülü kişinin yaptığını yapmaya kalkışırsa beceremez, kendisinin doğal davranışını da yitirir, gülünç duruma düşer. |
1507 | karga mandayı babası hayrına bitlemez | bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır. |
1508 | karga yavrusuna bakmış benim ak pak evladım demiş | herkesin kendi yarattığı şey çirkin de olsa gözüne güzel görünür. |
1509 | karı koca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır | bir kadınla bir erkek, birbirlerine bağlandıklarını bildiren bir sözle karı koca olurlar, böyle bir bağın kalmadığını bildiren bir sözle de yabancı olurlar. |
1510 | karı malı hamam tokmağıdır | bir erkek, karısının malından yararlanmayı düşünmemelidir. |
1511 | karınca, zevali gelince kanatlanır | kişi durumunun gereklerine aykırı taşkınlıklarda bulunursa artık düşecek demektir. |
1512 | karıncadan ibret al, yazdan kışı karşılar | kişi çalışıp kazanabildiği zamanı boş geçirmemeli, çalışamayacağı günler için geçimini sağlayacak varlık edinmelidir. |
1513 | karından kardeş yakın | insanın kendi yararı her şeyden önemlidir. |
1514 | karının saçlısı, tarlanın taşlısı | kadının saçlı olanı ile tarlanın taşlı olanı makbuldür. |
1515 | karnı tok it gölgede yatar | akılsız kişi bugün karnını doyurunca yarını düşünmez, yan gelir yatar, keyfine bakar. |
1516 | karpuz kabuğunu görmeden denize girme | bir işi en uygun zamanı gelmeden yapma. |
1517 | karpuz kesmekle hararet sönmez | size kötülük yapmış olan bir kimseden başkasına zarar vermekle o kimseden öç almış olmazsınız. |
1518 | kartala bir ok değmiş, yine kendi yeleğinden | bir kimseye en büyük kötülüğü kendisine çok yakın olanlar yapar. |
1519 | kasap et derdinde, koyun can derdinde | bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür. |
1520 | kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar | elinde kendisine gerekli olandan fazla şey bulunan kimse, bunu gereksiz yere savurup telef eder. |
1521 | kasavetsiz ağız anahtarsız açılır | sıkıntısı, kaygısı olmayan kimse, her konuda rahat konuşur. |
1522 | kasım yüz elli, yaz belli | işin zor yanı atlatıldıktan sonra gerisi nasıl olsa gelir. |
1523 | kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme | ekim zamanı kasımdan on gün önce biter, kasımdan on gün sonra ekilen tohum verimli olmaz. |
1524 | kaş ile göz gerisi söz | güzellik, her şeyden önce kaş ve göz güzelliğidir, vücudun başka yerlerinin güzel olması önemli değildir. |
1525 | katıra baban kim? demişler, dayım at demiş | aşağılık duygusu içinde bulunan kişi, kendisini olduğu gibi göstermeye utanır da kötü yönünü gizler, sadece iyi yönüyle övünür. |
1526 | katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker | kötü asıllı şey ve kişi iyiye dönmez. |
1527 | katranı kaynatsan olur mu şeker? | kişi, kendi özünü veya asıl özelliklerini değiştirmiş gibi görünse de asla değişmez. |
1528 | kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur | kavak ağacının yaprakları tepeden dökülmeye başlar, aşağıdakiler daha sonra dökülürse o yıl kış çetin olur. |
1529 | kavga bizim yorganın başına imiş | başkaları yüzünden zarar gören kimsenin söylediği söz. |
1530 | kavgada kılıç ödünç verilmez | kişi, savunma silahını başkasına verip kendisini savunamayacak ve yenilgiye uğrayacak duruma düşmemelidir. |