1651 | korkulu rüya (düş) görmektense uyanık yatmak evladır (yeğdir) | tehlikeli bir işe girişmektense o işin sağlayacağı kazançtan vazgeçmek daha iyidir. |
1652 | korkunun ecele faydası yoktur | kişi korkmakla kendisine gelecek bir kötülüğü önleyemez. |
1653 | koy avucuma, koyayım avucuna | bize yardımda bulunan, yarar sağlayan kişiye biz de yardımda bulunur, yarar sağlarız. |
1654 | koyma akıl, akıl olmaz | hep başkalarının verdiği akılla hareket eden kimse, bir yere kadar başarılı olur, daha sonra ne yapacağını bilemez. |
1655 | koyun can derdinde, kasap yağ derdinde | bir kişi önemli bir kaybından dolayı çırpınıp kıvranırken başka bir kişi bu durumdan ne kadar çok yararlanabileceğini düşünür. |
1656 | koyun güden kurdu görür | görevini yaparken gereken dikkati gösteren kişi, doğabilecek sorunları sezer. |
1657 | koyunu yüze yetir, el onu bine yetirir | kimi insan, başkaları hakkında abartarak konuşmaya bayılır. |
1658 | koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler | istenilen nitelikteki şey bulunamadığında onun daha düşük nitelikte olanına da razı olunur. |
1659 | koz gölgesi kız gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi, dut gölgesi it gölgesi | ağaçların gölgeleri bile doğal özelliklerini yansıtır, koz, yani ceviz ağacının altında insan, herkesin peşinde koştuğu bir kızın yanındaymışçasına mutluluk duyar söğüdün gölgesi, boylu boslu bir yiğidin güvenini kazanır dut ise altına meyvelerini döktüğü |
1660 | köpeğe dalaşmaktan çalıyı dolanmak yeğdir | edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir. |
1661 | köpeğe gem vurma, kendini at sanır | kendisine değeri varmış gibi davranılan değersiz kişi, gerçekten değeri bulunduğuna inanır. |
1662 | köpeği dövmeli ama sahibinden utanmalı | sana sataşan kişiyi hırpalarken onu korumakta olan saygı gösterdiğin kimseyi gücendirmemeye de dikkat etmelisin. |
1663 | köpeğin ahmağı baklavadan pay umar | aptal kişi, eline geçme olasılığı bulunmayan bir nimeti bekler. |
1664 | köpek bile yal yediği kaba pislemez | köpek bile yem yediği kaba saygılı davranırken insanın geçimini sağlayan yere, kendisine bu geçimi hazırlayan kimseye kötülük etmesi düşünülemez. |
1665 | köpek ekmek veren (yediği) kapıyı tanır | köpek bile kendisini besleyen yeri bilir, davranışlarıyla duygularını belli eder, insan da bundan ders almalı, gördüğü iyiliği unutmamalıdır. |
1666 | köpek sahibini ısırmaz | kişi ne kadar aşağılık olursa olsun, kendini benimseyip koruyana kötülük etmez. |
1667 | köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez | kişi, bir tehlike karşısında her yerden umudu kesilip kendine güvenmekten başka çare kalmadığını anlamadıkça kurtuluş yolunu bulamaz. |
1668 | köpek sürünmekle etek kesilmez | terbiyesiz kimsenin sataşmasıyla temiz kişi lekelenmiş olmaz. |
1669 | köpekle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir | edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir. |
1670 | köpekle yatan pire ile kalkar | uygunsuz kişilerle ilişkide bulunanın sonu kötü olur. |
1671 | köpeksiz köy bulmuş da çomaksız (değneksiz) geziyor | kendisine engel olacak, karşı çıkacak kimse olmadığı için istediği gibi davranıyor. |
1672 | köpeksiz sürüye (köye) kurt girer (iner) | koruyucusuz kalan yere veya ülkeye düşman girer. |
1673 | köprüden (köprüyü) geçinceye kadar ayıya dayı derler | kişi işini gördürünceye kadar yardım beklediği kimseyle iyi geçinir. |
1674 | köprünün (köprülerin) altından çok su (sular) aktı (geçti) | zamanla şartlar çok değişti, eski durum kalmadı. |
1675 | kör (kesmez) bıçak ele (yavuz), iş bilmeyen avrat dile (yavuz) | kör bıçak işe yaramaz ama insanın elini keser iş bilmeyen kadın da çok konuşmaktan başka bir şey yapmaz. |
1676 | kör Allaha nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar | kişi efendisine karşı bir nankörlük ederse o da onu korumaz. |
1677 | kör görmez, sezer | kör görmediği şeyi nasıl sezerse bir konu üzerinde bilgisi olmayan kişinin de o konu ile ilgili sezişleri olur. |
1678 | kör kuşun yuvasını Allah yapar | garip ve kimsesiz kişiye Tanrı yardım eder. |
1679 | kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur | bir kimse veya bir şey yok olduğunda değer kazanır. |
1680 | kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın | bir şey satın almasını bileyen kimseler alışverişe çıkmamalıdır ancak esnaf da bu gibilerden hoşlanır. |