2311 | yersen kap açık, yemezsen kapı açık | sabırlı ol, katlan ve kararını ona göre ver. |
2312 | yetimi okşamışlar, vay sırtım demiş | bir kimsenin haksızlığa uğramaması için arkası, koruyucusu bulunmalıdır. |
2313 | yetişemediğin köyün alt tarafında (beri yanında) yat | yapmak istediğiniz şeyi eksiksiz olarak başaramıyorsanız kendinizi boş yere zorlamayıp yapabildiğiniz kadarıyla yetinmeniz gerekir. |
2314 | yıl uğursuzun | arsız, yüzsüz kimselerin el üstünde tutulduğu ve işlerini dürüst kimselerden daha kolay yürüttükleri bir zamanda yaşıyoruz. |
2315 | yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış | yoksulluk, açlık acıların en dayanılmazıdır. |
2316 | yılana yumuşak diye el sunma | kişi, yumuşak huylu görünen herkese aldanmamalı, daima tehlikeli bir durumla karşılaşabileceğini düşünmelidir. |
2317 | yılanın başı küçükken ezilir | büyüyeceği belli olan her tehlike daha en başta önlenmeli, düşman güçlenip büyük zarar verecek duruma gelmeden tedbir alınmalıdır. |
2318 | yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter | başkalarına kötülük etmek isteyenler karşılarında hep hoşlanmadıkları şeyleri bulurlar. |
2319 | yılın eksiğini nisan getirir, nisanın eksiğini yıl getirmez | en verimli zaman olan nisan ayında hava koşulları uygunsa bütün bir yılın olumsuz etkilerini giderir, tam verim alınır ama bunun tersi olur da nisan ayı uygun hava koşullarında geçmezse verilen emeklerin karşılığı alınamaz. |
2320 | yırtıcı kuşun ömrü az olur | başkalarına saldırmayı alışkanlık edinen kimsenin düşmanı çok olur, bu düşmanlar onun canına kıyarlar. |
2321 | yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun | kadının kocasının fakir olması önemli değildir, yeter ki aile sorumluluklarını yerine getirsin. |
2322 | yiğidin malı meydandadır | çıplak gezmekten hoşlanan ve utanması, sıkılması olmayan kimselerle alay etmek için kullanılan bir söz. |
2323 | yiğidin sözü, demirin kertiği | mert adamın ağzından çıkan söz demire kazınmış çentik gibi kalıcı olur dediğini yapar, sözünden dönmez. |
2324 | yiğit başından devlet ırak değildir | bir gencin zengin olması her zaman beklenebilir. |
2325 | yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer | kişiye ömrü boyunca ancak bir kez çok önemli bir iş yapma fırsatı geçer, bu fırsatı kaçırmamalıdır. |
2326 | yiğit ekmeğiyle yiğit beslenir | seni korumalarını istediğin kimselerle aynı nitelikleri taşımıyorsan onların yanında barınamazsın. |
2327 | yiğit lakabıyla anılır | yiğit kazandığı ünle tanınır. |
2328 | yiğit meydanda belli olur | sözle atıp tutmak kolaydır, asıl marifet, işbaşında kendini göstermektir. |
2329 | yiğit yarasına yiğit katlanır | yiğitten gelen ağır saldırıyı ancak yiğit olan kaldırabilir. |
2330 | yiğit yiğide at bağışlar | aynı yolun yolcuları birbirleri için her tür özveriyi gösterirler, gerektiğinde en değerli varlıklarını bile birbirlerinin yararına sunarak yardımlaşmaktan kaçınmazlar. |
2331 | yiyen bilmez, doğrayan bilir | bir iş yapılırken ne kadar güçlük çekildiğini, o işi başarmış olan bilir başarılmış olan bu işten yararlanan bilmez. |
2332 | yoğun incelene kadar, ince süzülür | bir hastalık, bir sıkıntı karşısında güçlü gücünden bir parçasını yitirerek zayıflar ama zayıf olan, ölecek duruma gelir. |
2333 | yoğurdum (ayranım) ekşidir diyen olmaz | herkes sattığı malı, kendi işini, tutumunu ve davranışını över. |
2334 | yoksul âlâ ata binse selam almaz | yoksul kimse geçici olarak bile iyi bir duruma gelse herkese yüksekten bakar, kimseye selam bile vermez olur. |
2335 | yoksul, ata binse selam almaz | yoksul kimse geçici olarak bile iyi bir duruma gelse herkese yüksekten bakar, kimseye selam bile vermez olur. |
2336 | yoktan yonga çıkmaz | olmayan şeyden hiçbir şey elde edilmez. |
2337 | yol bilen kervana katılmaz | bir işi kendi başına yapabilecek olan başkalarının yardımına gerek duymaz. |
2338 | yol bilenle yürüyen, yorulmaz | bir işi yoluyla, yöntemiyle yapan kolay yapar. |
2339 | yol ile giden yorulmaz | bir işi yoluyla, yöntemiyle yapan kolay yapar. |
2340 | yol sormakla bulunur | bir işte izlenecek doğru yol, bilenlerden sorularak öğrenilmelidir. |