2371 | zemheride sür de çalı sür | iyi verim alabilmek için üstünkörü olsa bile tarlayı zemheride sürmek gerekir. |
2372 | zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek taşır | gerçekleşmesi güç bir şey isteyen kimse isteğini gerçekleştirecek çareyi kendisi bulmak zorundadır. |
2373 | zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır | zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay işi bile başaramaz. |
2374 | zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt ovada yolunu şaşırır | zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay işi bile başaramaz. |
2375 | zengin kesesini döver, züğürt dizini | bir iş yapılacağı zaman zengin işte para diye kesesini döver, fakirse yapmak istediği işi parasızlık yüzünden yapamayacağı için dizini döver. |
2376 | zenginin horozu bile yumurtlar | paralı kişi başarılı olunamayacak sanılan işlerden bile kâr sağlama yolunu bulur. |
2377 | zenginin malı züğürdün çenesini yorar | birinin zenginliğinden çok söz etmenin gereksizliğini, yersizliğini belirtmek için söylenen bir söz. |
2378 | zenginin sermayesi kasasında, âlimin sermayesi kafasında | zengin kişinin zenginliği parasıdır, her işini parayla kolayca yaptırır bilgin kişinin zenginliği ise kafasındaki bilgisidir, düşüncesidir. |
2379 | zeyrek kuş iki ayağından tutulur | işini hile ile yürüten kimse sonunda yakayı ele verir. |
2380 | zırva tevil götürmez | saçma olan bir düşünceyi döndürme, çevirme yolu ile savunmaya kalkışanlara söylenen bir söz. |
2381 | zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar | zorbalığın hüküm sürdüğü yerde din kuralları, kanun emirleri yürümez. |
2382 | zor oyunu bozar | hileyle hazırlanan bir düzenin güç kullanılarak üstesinden gelinebilir. |
2383 | zora dağlar dayanmaz | zor kullanan kişilere çok güçlü sanılan kimseler bile boyun eğer. |
2384 | zora, beylerin borcu var | zor kullanan kişilerin istediğini en güçlü kimseler bile verirler. |
2385 | zorla güzellik olmaz | 1) kişiye, beğenmediği şey zorla beğendirilemez 2) bir iş insana zor kullanılarak yaptırılamaz. |
2386 | zurnada peşrev olmaz, ne çıkarsa bahtına | rastgele yapılan plansız işlerde yöntem, kural aranmaz. |
2387 | züğürt bezirgân eski defterleri karıştırır | 1) tüccar züğürtleyince, belki bir kimsede alacağım kalmıştır diye eski defterlerini gözden geçirir 2) vaktiyle önemli işler yapmış olanlar, düşkünlüklerinde eski durumlarını anarak, anlatarak avunmaya çalışırlar. |
2388 | züğürt olup düşmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir | uyuz olup kaşınmak insanı çok rahatsız eder ama züğürtlükten dolayı ne yapacağını düşünmek daha çok rahatsız eder. |
2389 | züğürtleyen bezirgân, eski defterleri yoklar | 1) tüccar züğürtleyince, belki bir kimsede alacağım kalmıştır diye eski defterlerini gözden geçirir 2) vaktiyle önemli işler yapmış olanlar, düşkünlüklerinde eski durumlarını anarak, anlatarak avunmaya çalışırlar. |
2390 | züğürtlük, zadeliği bozar | soylu kimse fakirleşince soyluluğu unutulur. |
2391 | zürefanın düşkünü, beyaz giyer kış günü | daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur. |