6481 | Örük | Türkçe | Erkek | Örük | 1. Yüksek, yüce. 2. Uzun zaman, sonsuzluk.3. Huy, tabiat. |
6482 | Örün | Türkçe | Erkek | Örün | 1. Açık renkli, beyazımsı. 2. Gökyüzünün açık, aydınlık durumu. 3. Çadırın tepesinde, aydınlanma için bırakılan açıklık. 4. Pencere. |
6483 | Öründü | Türkçe | Erkek | Öründü | Seçkin, seçilmiş, beğenilen. |
6484 | Örüner | Türkçe | Erkek | Örüner | Açık tenli kimse. |
6485 | Öryürek | Türkçe | Erkek | Öryürek | Güçlü, korkusuz. |
6486 | Öşme | Türkçe | Kız | Öşme | Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak. |
6487 | Ötleğen | Türkçe | Kız | Ötleğen | Sığırcığa benzeyen ötücü bir kuş. |
6488 | Ötnü | Türkçe | Erkek | Ötnü | Yalvarma, dileme, isteme, rica. |
6489 | Ötüken | Türkçe | Erkek | Ötüken | 1. Oğuz Destanı'nda Tiyenşan dağlarıyla Orhun havzası arasında bulunduğu belirtilen, ormanlık, kutsal bölge. 2. Moğ. Yer ilahesi. |
6490 | Ötün | Türkçe | Erkek | Ötün | Yalvarma, dileme, isteme. |
6491 | Öveç | Türkçe | Erkek | Öveç | İki üç yaşındaki erkek koyun. |
6492 | Övet | Türkçe | Erkek | Övet | Şükretme. |
6493 | Övgü | Türkçe | Erkek | Övgü | Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı. |
6494 | Övgül | Türkçe | Kız | Övgül | Övülmeye değer, nitelikli kimse. |
6495 | Övgün | Türkçe | Kız | Övgün | bk. Övgül |
6496 | Övgünç | Türkçe | Kız | Övgünç | bk. Övünç |
6497 | Övül | Türkçe | Erkek | Övül | Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan anlamında kullanılan bir ad. |
6498 | Övün | Türkçe | Erkek | Övün | Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini yücelt anlamında kullanılan bir ad. |
6499 | Övünal | Türkçe | Erkek | Övünal | Övünerek al anlamında kullanılan bir ad. |
6500 | Övünç | Türkçe | Erkek | Övünç | Övünmeye yol açan, övünülecek şey. |
6501 | Öykü | Türkçe | Kız | Öykü | 1. Ayrıntılarıyla anlatılan olay.2. Hikâye |
6502 | Öymen | Türkçe | Erkek | Öymen | Evcimen, evine bağlı kimse. |
6503 | Öz | Türkçe | Kız | Öz | 1. Bir kimsenin benliği, manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel ögesi. 3. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan. 4. Katıksız, arı. |
6504 | Özak | Türkçe | Erkek | Özak | Özü temiz, doğru kimse. |
6505 | Özakan | Türkçe | Erkek | Özakan | Katıksız, saf bir biçimde akan. |
6506 | Özakar | Türkçe | Erkek | Özakar | bk. Özakan |
6507 | Özakay | Türkçe | Erkek | Özakay | Özü temiz kimse. |
6508 | Özakın | Türkçe | Erkek | Özakın | İçten gelerek yapılan akın. |
6509 | Özakıncı | Türkçe | Erkek | Özakıncı | İçten gelerek akın yapan kmse. |
6510 | Özaktuğ | Türkçe | Erkek | Özaktuğ | Başıa beyaz tuğ takmış kimse. |