2281 | Çığa | Türkçe | Erkek | Çığa | 1. Horoz, cennet kuşu gibi kuşların kuyruğundaki tüylerden en gösterişlisi. 2. Yaramaz çocuk. 3. Karışık renkli bir tür kuş. |
2282 | Çığal | Türkçe | Erkek | Çığal | bk. Çığa |
2283 | Çığıl | Türkçe | Erkek | Çığıl | 1. Çakıl ve taş yığını. 2. Kalabalık. 3. İri saman. |
2284 | Çığır | Türkçe | Erkek | Çığır | 1. Çığın kar üzerinde açtığı yol. 2. İz. 3. Taşlı yol, patika. 4. Yenilikçi akım. |
2285 | Çınak | Türkçe | Erkek | Çınak | 1. Yırtıcı kuş pençesi. 2. Yağmurdan sonra açan hava. |
2286 | Çınar | Farsça | Erkek | Çınar | 1. Uzun boylu, kalın dallı, uzun ömürlü bir ağaç. 2. Dayanak, destek, güç alınan kimse, güçlü kimse. |
2287 | Çınay | Türkçe | Erkek | Çınay | Etrafa gerçekten ışık saçan kimse. |
2288 | Çıngı | Türkçe | Erkek | Çıngı | 1. Kıvılcım. 2. Parça. |
2289 | Çıray | Türkçe | Erkek | Çıray | 1. Yüz çizgileri, yüz güzelliği. 2. Beniz, yüz. 3. İnsan resmi. |
2290 | Çıtak | Türkçe | Erkek | Çıtak | 1. Dağlı, dağlarda yaşayan. 2. Köylü. 3. Yabancı, göçmen. 4. Kavgacı, inatçı, huysuz. 5. Açıkgöz, kurnaz. 6. İyi giyinmiş, yakışıklı delikanlı. |
2291 | Çıtanak | Türkçe | Erkek | Çıtanak | 1. Bir dalda birkaç meyvenin bulunması. 2. Küçük dal. |
2292 | Çıvgın | Türkçe | Erkek | Çıvgın | 1. Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur. 2. Ağacın verdiği yeni sürgün, filiz. |
2293 | Çiçek | Türkçe | Kız | Çiçek | Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan, çoğu güzel kokulu, renkli bölümü. |
2294 | Çiftçi | Türkçe | Erkek | Çiftçi | Geçimini toprağını ekerek sağlayan kimse. |
2295 | Çiğdem | Türkçe | Kız | Çiğdem | Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi. |
2296 | Çiğil | Türkçe | Erkek | Çiğil | 1. Omuz, omuz başı. 2. Bir Türk boyu. |
2297 | Çiğlez | Türkçe | Erkek | Çiğlez | Yakışıklı, ince, uzun boylu. |
2298 | Çilek | Türkçe | Kız | Çilek | Gülgillerden, sapları sürüngen, pembe kırmızı renkte meyvesi olan bir bitki. |
2299 | Çilen | Türkçe | Kız | Çilen | 1. Hafif yağan yağmur, çisenti. 2. Suyun derin olmayan yeri. |
2300 | Çilenti | Türkçe | Kız | Çilenti | Çiy, jale. |
2301 | Çiler | Türkçe | Kız | Çiler | Şarkı söyleyen, şakıyan, öten bülbül. |
2302 | Çilhan | Türkçe | Kız | Çilhan | Yüzü çil çil olan hükümdar. |
2303 | Çilhanım | Türkçe | Kız | Çilhanım | Yüzü çil çin olan kadın. |
2304 | Çiltay | Türkçe | Erkek | Çiltay | Üzerinde benekler bulunan tay. |
2305 | Çimen | Türkçe | Kız | Çimen | Kendiliğinden yetişmiş çim. |
2306 | Çimnaz | Türkçe+Farsça | Kız | Çimnaz | Çok nazlı. |
2307 | Çin | Türkçe | Erkek | Çin | 1. Gerçek, gerçeklik, doğru. 2. Omuz. 3. Üzerinde çok meyve bulunan dal. 4. Soylu, öz, katıksız. |
2308 | Çinel | Türkçe | Erkek | Çinel | Doğru, dürüst, namuslu kimse. |
2309 | Çiner | Türkçe | Erkek | Çiner | Doğru, dürüst, namuslu kimse. |
2310 | Çinerk | Türkçe | Erkek | Çinerk | Doğru yolda kullanılan güç. |