2371 | Dalım | Türkçe | Erkek | Dalım | Gücüm, kuvvetim anlamında kullanılan bir ad. |
2372 | Dalkılıç | Türkçe | Erkek | Dalkılıç | 1. Kılıcını çekmiş olan. 2. Gönüllü, fedai. |
2373 | Dalkoç | Türkçe | Erkek | Dalkoç | Koruyucu, arka çıkıcı kimse. |
2374 | Dalokay | Türkçe | Erkek | Dalokay | Çok beğenilen kimse. |
2375 | Daltekin | Türkçe | Erkek | Daltekin | Koruyucu, kayırıcı hükümdar. |
2376 | Dalyan | Türkçe | Erkek | Dalyan | 1. Deniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum. |
2377 | Damar | Türkçe | Erkek | Damar | 1. Canlı varlıklarda kan dolaşımına yarayan kanal. 2. Yer altında belli bir maden alanı. 3. Huy, yaradılış. 4. Tür. |
2378 | Damla | Türkçe | Kız | Damla | Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı. |
2379 | Dânâ | Farsça | Erkek | (da:na:) | Bilen, bilgili, zeki kimse. |
2380 | Danış | Türkçe | Erkek | Danış | Önemli bir konuda birkaç kişinin konuşması. |
2381 | Danışman | Türkçe | Erkek | Danışman | 1. Bilgili ve düşüncesinden yararlanmak için danışılan kimse. 2. Bilgin. |
2382 | Daniş | Farsça | Erkek | (da:niş) | Bilgi, bilim. |
2383 | Danişment | Farsça | Erkek | (da:nişment) | Bilgin, bilgili. |
2384 | Danyal | İbranice | Erkek | Danyal | 1. Kutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi. 2. İbranice de bu ad “Tanrı benim yargıcımdır” anlamındadır. |
2385 | Dara | Farsça | Erkek | (da:ra:) | 1. Hükümdar. 2. Tanrı adlarından. 3. Eski İran hükümdarlarından dokuzuncusu. |
2386 | Darcan | Türkçe+Farsça | Erkek | Darcan | Aceleci, sıkıntılı. |
2387 | Darga | Türkçe | Erkek | Darga | Başkan, lider. |
2388 | Daver | Farsça | Erkek | (da:ver) | 1. Hakem, hâkim. 2. Adil padişah veya yönetici. 3. Yüce Tanrı. |
2389 | Davran | Türkçe | Erkek | Davran | 1. "Hazır ol, hazırlan" anlamında kullanılan bir ad.2. "İşe giriş, el at, başla" anlamında kullanılan bir ad. 3. Hazırlık. |
2390 | Davut | İbranice | Erkek | Davut | 1. Sevgili, aziz.2. İsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi. |
2391 | Daya | Farsça | Kız | Daya | Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya. |
2392 | Dayahatun | Farsça+Türkçe | Kız | Dayahatun | Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya. |
2393 | Dayanç | Türkçe | Erkek | Dayanç | 1. Sabır, katlanma gücü. 2. Dayanıklılık, sağlamlık. |
2394 | Dayar | Türkçe | Erkek | Dayar | Hazır, hazırlanmış. |
2395 | Daye | Farsça | Kız | (da:ye) | bk. Daya |
2396 | Dayı | Türkçe | Erkek | Dayı | 1. Annenin erkek kardeşi. 2. Birini kayırıp koruyan saygın kimse. 3. Kabadayı, külhanbeyi. 4. Güzel, iyi. |
2397 | Daylak | Türkçe | Erkek | Daylak | 1. Sakalı, bıyığı çıkmamış delikanlı. 2. İnce uzun boylu kimse. |
2398 | Dede | Türkçe | Erkek | Dede | 1. Babanın veya ananın babası. 2. Ata. 3. Mevlevi tarikatında çile doldurmuş dervişlere verilen san. |
2399 | Define | Arapça | Kız | (defi:ne) | 1. Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler. 2. Değerli, önemli, az bulunur nitelikte kimse. |
2400 | Defne | Yunanca | Kız | Defne | Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu, kış yaz yeşil kalan bir ağaç. |