181 | Hanci A'su?
Temelin annesi hastalanır ve acilen doktora gitmesi gerekir.Fakat Temel'in işleri yoğundur. Temel Dursun’a rica eder ve Dursun Temel’in annesini Ankara’ya hastaneye götürür. Temel’e telefon gelir Dursun’dan:
-Temel annen çok hastadur.
Temel:
-Bileyrum
Dursun:
-Annenun antipiyotiğe ihtiyacı vardur
Temel:
-Anlamayrum tekrar söyle Dursun:
-Antipiyotik Temel:
-Anlamayrum kodla Dursun:
-Ankaranın a'su
Temel:
-Hanci a'su?
|
182 | Hangi Kitap?
2 yazar ve Temel, TV'de yayınlanan kültür programında
sohbet ederlerken programı sunan spiker:
"Issız bir adada kalmak zorunda kalsanız yanınıza hangi kitabı alırdınız?" diye bir konu ortaya atmış,
"Shakespeare'in tüm eserlerini." demiş ilk yazar,
"Ben dini kitaplarımı yanıma alırdım." demiş ikincisi
"Valla," demiş Temel,
"Bence en akılcısı 'Pratik Tekne Yapım Teknikleri' kitabını alıp götürmek."
|
183 | Hanımından Korkmayan
Hoca cemaate seslenir:
-Hanımından korkan ayağa kalksın!
Herkes kalkar Temel yerinde oturur, hoca sorar:
-Sen hanımından korkmuyor musun? diye.
Temel de sesi titreyerek der ki:
-Hanımın ismini duyunca dizlerimin bağı çözüldü, kalkamıyorum :)
|
184 | Hatırla
Temel savaşta yanında 10 arkadaşıyla birlikte düşmana esir düşmüs. İlk gün
işkence sonunda ekipten 5 tanesi bülbül gibi konuşmuş. İkinci Gün 3 kisi daha
dayanamamıs itiraf etmiş. Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmıs. Dördüncü
gün işkencenin dozu artmış Temel den çit yok. Beşinci gün işkence iyice
ağırlasmis ama Temel yine aynı. İki hafta sonra Temel'i kaldığı hücrede
izlemeye karar vermişler. Bizim Temel hem kafayi duvara vurmakta hem de
söylenmekteymiş :
-Hatırla...Hatırla... Hatırlaaaa...
|
185 | Havalisyon
Bir gün bir Urfalı Fransa'ya gitmiş. Lisan sorunu yaşıyormuş. Çok acıkmış ve bir lokantaya gitmeye karar vermiş. Doğal olarak Fransızca bilmiyormuş. Garson da tesadüfen Temel'miş. Garsonu çağırıp;
-Bana lö fasilüsyon ve lö pilavisyon getirin, demiş.
Fasülye ve pilav hemen gelmiş. Urfalı zevkle yemeğini yerken Fransızcayı kavradığına sevinmiş. Garsonu çağırıp;
-Lütfen lö hesabisyon, demiş.
Hesabı getiren Temel'e :
-Şu Fransızca ne kolayisyon, demis.
Bunun üzerine Temel sinsi sinsi gülerek :
-Ben Türk olmasaydım sen yerdin ancak havalisyon..
|
186 | Hava Nasıl
Fadime Temel'e havanın nasıl olduğunu sorar. Temel gidip pencereyi açar kafasını çıkarıp havaya doğru bakar ve Fadime'ye şöyle bir rapor verir:
-Ula yağmur hep gözume gözume yağiyii hiç pişi göremeyrum ki
|
187 | Hedefi Kaçirdun
Temel yol kenarında otostop yapar bir Mercedes durur ve Temel'i alır. Temelde adama bir şeyler sormaya başlar.
"Abi ben pu arabanun önündeki yildizun ne işe yaraduğini merak edeyrum" der. Şöför de
"Onunla geçen yayalara nişan alıp çarpıyorum böylece kurtulamıyorlar" der. Beş Dakika sonra yayaların yanından geçerken arkadan bir ses gelir ve şöför arkaya dönerek Temel'e sorar ne oldu o ses neydi? Temelde
"Abicium sen hedefi kaçirdun ama merak etme ben kapiyla vurdim oni" der.
|
188 | Okumak için tıklayınız |
189 | Hepiniz Yeşilsiniz
Temel Amerika'da otobüs şoförlügü yapıyor. Beyazlar önde, zenciler arkada otururken kavgaya tutuşuyorlar.
Temel de herkesi otobüsten indirip bir insanlık nutku atıyor, güzelce nasihat veriyor:
- Bağa bakun ula pundan pöyle siyah-peyaz yoktur. Hepinuz yeşilsinuz; şimti otobüse pinepilirsinuz ama tikkat edun, açık yeşiller öne, koyu yeşiller arkaya otursun.
|
190 | Herkes Yatıyor
Temel mezarlıkta işe başlar ancak ikinci gün işi bırakır.
Arkadaşları:
-Temel işi niye bıraktun?
Temel:
-Orda herkes yatayi bi ben çalişayrum.
|
191 | Her Yıl
Temel ikametgah almak için muhtara gitmiş. Muthar sormuş:
- Doğum günün?
-18 Araluk.
-Hangi yıl?
-Her yıl.
|
192 | Hiç Aynı Olur mu?
Karadeniz kıyısındaki Temelin oteline tam pansiyon kalmaya gelen İstanbullu iki gun sonra feryadı basmış:
- "Seyahat acentesi bizi buraya yollarken yemekte serbest seçim diye yolladı. Oysa iki gündür zoraki aynı yemekleri yemekten gına geldi!"
Temel:
-"Nasıl? Tün yeduğun hamsi pilavi ile hamsi puğulama idi, pu cünde hamsi izgara ile hamsi turşisi. Ayni şey olurmi?"
|
193 | Hız Limiti
Temel külüstür arabasıyla en çok 50 km hızla gidilmesi gereken yolda 75 - 80 yapmaya gayret ederken polis durdurmuş:
-Hız limitini aştın sana ceza yazacağım, demiş.
Temel de polise rica etmiş:
-Memur bey arabami satmak isteyrum ne olur zabitta 100 km ile gideydi yazun da.
|
194 | Hızlı Örme
Temel bir gün Fadime'yi harıl harıl örgü örerken görür:
-Ula Fadime amma da hızli öriyisun.
Fadime:
- Hızli davranmak zorundayum. Yün bitmeden kazaği örmem gerekiyi da!
|
195 | I am sorry
Temel bara gitmiş. Geçmiş bir kenara oturmuş, biraz sonra bara bir adam girmis
ve sıska uzun boylu bir adamın kafasının üzerine sise koymuş, çekmiş silahı
ateş etmiş sise paramparça... Ateş eden adam elini kaldırmış;
- I am Pekosbill...
demiş ve çıkıp gitmiş. Daha sonra bara bir başka adam girmiş ve yine o sıska
adamın kafasının üzerine konserve kutusu koymuş, çekmiş silahı ateş etmiş
kutu paramparça... Ateş eden adam elini kaldırmış;
- I am Redkit...
demiş ve bardan çıkıp gitmiş...
Temel bunları seyrettikten sonra dayanamamış, eline bir elma almış ve o sıska
adamın kafasının üzerine elmayı yerleştirmiş, çekmiş silahı ateş etmiş ve adamı
tam anlının ortasından vurmuş... Elini kaldırıp;
- I am sorry...
demiş ve çıkıp gitmiş...
|
196 | İflas
Temel birgün Fadime'ye moralinin çok bozuk olduğunu söylemiş; Fadime'de nedenini sormuş ve aralarında şu konuşma geçmiş.
-İflas ettikten sonra arkadaşlarımın yarısı beni terketti.
-Peki öbür yarısı?.
-Onların daha haberi yok.
|
197 | İhtimaller
Cemal askere gidiyor diye annesi ağlıyormuş.
Temel; Ne ağlaysun, ceri planda kalursa pi mesele yok. Cepheye ciderse iki ihtimal var, ya yaralanur ya yaralanmaz. Yaralanursa ya iyileşur ya iyileşmez. İyileşursa iyi, cepheye tekrar cöndermezler. Ölürse ya cennete cider ya cehenneme.
Cennete ciderse iyi, cehenneme ciderse oyle pi evlat için ağlamaya hiç deymez zaten.
|
198 | Okumak için tıklayınız |
199 | İki Kere İki
Temel'in oğlu yüzünde üzgün bir ifade ile okuldan gelmiş.Temel bu durumu görünce sormuş:
- Ne oldu ?
- Matematik dersinden zayıf aldım.
- Niye ?
- Öğretmen 2 kere 2 kaç eder dedi, bende 6 dedim.
- E oğlum, 2 kere 2 dört eder, hadi bilemedin beş eder. 6 nerden çıktı?
|
200 | İkisi de Senin Olsun
Temel'in bir çiftliği vardır. Çiftlikte sadece 2 tane koyunu vardır. Can sıkıntısından yoldan geçen Dursun'u durdurur ve konuşmaya başlarlar. Bir de soru sorar:
-Ula Dursun sana bir soru soracağum. Eğer kaç tane koyunum olduğunu bilursen, ikisi de senin olsun.
|
201 | İlaçlar İyi Geldi mi?
Doktor Temel, hastasına sorar :
-Verdiğum ilaçlar iyi geldu mi?
Hasta :
-Neden sordun?
Temel :
-Aynı hastaluğa pende tutildum da ondan.
|
202 | İmam Temel
Temel köyde imamlık yapıyormuş.
İftar saati yaklaşmış, bütün köylü de oturmuş iftar açmak için ezanı bekliyormuş.
Temel minareye çıkmış "Allahu Ekber","Allahu Ekber" diye seslenmiş.
Köylü Temelin sesini duyunca Bismillah deyip oruçlarını açmışlar.
Biraz sonra minareden Temelin sesi gelmiş;
"Allahu Ekber","Allahu Ekber", ses deneme 1,2,3 ses deneme...
|
203 | İnciluz Temel
İngiltere'ye gezmeye giden Temel
tanınmamak için gördüğü Türklere selam
vermeyip selam da almıyormuş…
Fakat Türk'ün üstelik de hemşehrisinin biri
Temel deki burnu görünce
“Ha bu kesun lazdur” Demiş ve peşine
takılmış.Yanaşıp sormuş Temel'e;
“Kardasum sen laz misun?”
Temel’den çıt yok…Adam yine sormuş;
"Kardasum Laz misun?”
Temel yine bakmamış adama. Adam ısrarla
takip edip devamlı
“Kardasum laz misun?”
Diye sorunca Temel adama dönüp söyle
demiş;
“Inciluzum ulen inciluz!" :)
|
204 | İndi Sandım
Temel uçakla İstanbul’a gitmektedir. Uçak havalanır. Bir ara cam kenarındaki yolcu kalkar tuvalete gider, Temel de adamın yerine oturur. Bir müddet sonra koltuğun sahibi gelir ve:
-“Kardeşim burası benim yerim lütfen kalkar mısınız? der.
Temel gayet sakin bir şekilde:
- “Valla uşağum ben seni demin indi sandum” der.
|
205 | İngilizle Türkçe Anlaşmak
Temel Çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti. Gemi Liverpool Limanı'na yanaşırken, Temel iskeledeki İngiliz'e bağırdı:
-Tut şu halatı! İngiliz anlamadı bir şey..
Temel yine bağırdı:
-Tut şu halatı! İngiliz'de gene hareket yok..
Temel ortaokuldaki ingilizcesi ile bağırdı:
-Do you speak English?
-Yes.. Yes.. dedi İngiliz.
Temel öfkeyle bağırdı:
-O zaman tut şu halatı..!
|
206 | İsimsiz Çocuk
Temel'in, beş kızından sonra bir oğlu olmuş.
Aile bunu günlerce süren şölen ve törenlerle kutlamış.
Ne var ki, aradan aylar geçmesine karşın çocuğa verilecek
isim konusunda aile meclisi bir türlü anlaşamamış ve biri Dursun,
diğeri İdris, bir diğeri ise Memiş olsun derken, baba
Temel üzgün bir ses tonuyla "Bu böyle sürüp gidemez.
Siz en iyisi bu çocuğa Temel ismini verin, ben olmazsa
kendime başka bir isim bulurum, sağlık olsun" der.
|
207 | İsim Yazmamış
Temel çok sıkıntılıymış. Onun bu hali Dursun'un gözünden kaçmamış.
- Ne oldi Temel? Durgunsun biraz.
-Sorma uşağum. Başum belada. Bir mektup aldum, adam kiziyla ilişkimi kesmezsem beni öldüreceğuni yazmış da.
-Ne var bunda kesersun sende.
-Tamam da isim yazmamuş.
|
208 | Islak Temel
Hergün işten eve ıslak olarak gelen Temel'e karısı Fadime sorar:
- Ula Temel nedur pu halin hercun aynu sey eve ıslak celiyorsun.
Temel:
- Falla bende anlamayrum karucum. Sandalla eve celurken cigaramu denize atayrum tam sönsün die bide ustune basayrum sonra boyle ıslanayrum.
|
209 | İslamın Şartı
Askerde komutan Temel'i çağırır sorar:
- Söyle bakalım Temel İslamın şartı kaçtır?
- Kırktur komitanum.
Komutan sinirlenir iyice bi döver Temel'i. Temel'i ağzı burnu kan içinde gören Dursun sorar:
- La noldi sağa boyle?
- Komitan İslamın şartunu sordu kırk dedum dövdi da...
- Ula beş deseydun ya.
- Ula manyak misun nesun adam daha kırkı kabul etmeyi.
|
210 | İslamın Şartı Kaçtır?
Temel oğluna sorar:
- İslamın şarti kaçtur uşağum?
- Birdur baba.
- Bir nasul ula, beştur beş!
- Yok baba, birdur. Bende namaz oruç yok, sende de hac zekat. Geriye kalur kelime-i şehadet.
|