| 1471 | Umur | İşler |
| 1472 | Urup | Arşının sekizde biri |
| 1473 | usul | şekle ilişkin |
| 1474 | Uygulama imar plânı | Onaylı halihazır haritalar üzerinde, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak, nazım imar plân esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzeni, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama plânlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntılarıyla gösteren plân |
| 1475 | Uyrukluk | Şahısları veya şeyleri devlete bağlayan hukuki ve siyasi bağdır. |
| 1476 | Uzatılmış mal ortaklığı | Evlilik birliğinin, eşlerden birinin ölümüyle son bulması halinde, sağ kalan eşin, ölen eşin çocuklarıyla birlikte devam ettirdiği mal ortaklığı rejimi. |
| 1477 | Üçüncü şahıs | Bir sözleşmenin, davanın veya icra takibinin taraflarından olmayan kişi. |
| 1478 | Üst hakkı | Taşınmaz malikinin, bir başkasına, arsasının üstünde ya da altında inşaat yapma veya mevcut inşaatı koruma (ona sahip olma) yetkisi verdiği irtifak hakkı. |
| 1479 | Vabeste | Bağlı |
| 1480 | Vakfiye | Vakfedenin vakfa ilişkin bildirimini ve hakimin tescilini kapsayan belge |
| 1481 | Vakıf | Tesis; başlı başına bir varlığı bulunmak üzere bir malın belirli amaca tahsisi |
| 1482 | Varaka | Belge; yazılı kağıt |
| 1483 | Varant | Rehin senedi; umumi mağazaya tevdi edilen mallara ve tahıla ilişkin rehin hakkını gösteren ve bu mallar üzerinde herhangi bir alacaklı yararına bu hakkın yaratılmasını sağlayan senet |
| 1484 | Varîd | Gelen; vasıl olan; gerçek olan; varolan |
| 1485 | Vâridât | Gelirler; devlet(kamu)gelirleri |
| 1486 | Vâris | Mirasçı |
| 1487 | Vasıl olmak | Ulaşmak, erişmek |
| 1488 | Vasi | Kanunun öngördüğü durumlarda, küçük veya kısıtlı kişilerin haklarını korumak üzere mahkeme tarafından atanan kanuni temsilci. |
| 1489 | Vatandaşlık | Bir hakiki şahsı bir devlete bağlayan hukuki bağdır. |
| 1490 | Vaz' | Koyma; konulma (yürürlüğe koyma) |
| 1491 | Vazıyed etme | Bir şeye veya bir işe el koyma |
| 1492 | Vaziyet | Durum; hal |
| 1493 | Vecîbe | Borç |
| 1494 | Veçhile | (bu) yönden; böylece; uyarınca |
| 1495 | Vedia | Saklama |
| 1496 | Vefa hakkı | Hak sahibine, sattığı şeyin mülkiyetinin kararlaştırılan bedel karşılığında tekrar kendisine devrini, tek taraflı irade beyanı ile isteme yetkisi veren hak |
| 1497 | Vehle | Öncesi; baş tarafı; dakika; an |
| 1498 | Vehle-i ûlâ | İlk başlangıç; birdenbire |
| 1499 | Vekalet Sözleşmesi | Kişinin, bedelli veya bedelsiz olarak, bir işi yürütmeyi veya yerine getirmeyi başkası adına üstlendiği sözleşme. |
| 1500 | Vekil | Vekalet sözleşmesi gereği, müvekkil tarafından ve onun adına işlem yapmakla yetkilendirilen kişi. |