Turkish English Dictionary
Turkish English Dictionary


IDEnglishTurkish
151clear dayaçık gökyüzü
152power-on indicatoraçık göstergesi
153clear dayaçık hava
154block partyaçık hava partisi
155clear air turbulence (CAT)açık hava türbulansı
156alfrescoaçık havada
157fawnaçık kahcerengi
158light brownaçık kahverengi
159freeheartedaçık kalpli
160candoraçık kalplilik
161articulatenessaçık konuşma
162AquaAçık Mavi
163Open ArchitectureAçık Mimari
164distance educationaçık öğretim
165open media frameworkaçık ortam çerçevesi
166panelAçık oturum
167open market operationsaçık piyasa işlemleri
168short positionaçık pozisyon
169girly, ribald, racy, immodestaçık saçık
170obscenityaçık saçıklık
171light yellowaçık sarı
172to articulateaçık seçik belirtmek
173open skiesaçık semalar
174open systemaçık sistem
175Open Systems InterconnectionAçık Sistemler Bağlantısı
176Open Systems Interconnection ArchitectureAçık Sistemler Bağlantısı Mimarisi
177open systems architectureaçık sistemler mimarisi
178frank, plump, outspokenaçık sözlü
179Open ratesaçık tarife
180open-dateaçık tarih

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir