Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
35881şiddetli acıagony
35882şiddetli ani nöbetraptus
35883şiddetli arzuylaeagerly
35884şiddetli esenblusterous
35885şiddetli sözlü saldırıbroadside
35886şiddetli yağmurdeluge, cloudburst
35887sidikpiss
35888sidik torbasıbubble, bladder
35889şifaheal
35890şifalı otlarmedicinal herbs
35891sıfatAttribute, adjective
35892sıfat-fiilparticiple
35893sıfatımsıadjectival
35894sifatlaradjectives
35895sıfırzero, null, nil, zilch, nought, cypher, naught
35896sıfır aşırılığıexcess zeros
35897sıfır-bir kararıhard decision
35898sıfır emisyonlu taşıt (ZEV)zero emission vehicle
35899sıfır hata politikasızero-defect policy
35900sıfır kuponlu tahvillerzero coupon bonds
35901sıfır noktasıcero
35902Sıfır olmasına olanak sağlaAllow zero
35903sıfır (onaltılı sayı sisteminde)null character
35904sıfır tabanlı bütçelerzero-based budgets
35905sıfır tabanlı üretimzero based production
35906sıfır toplamlı hatabalanced error
35907Sıfır Uzunluk ızniAllow Zero Length
35908sıfıra bölmedivision by zero
35909sıfırlamakto initialize, to reset, zero-timed
35910sıfırlanacak diskdisk to be initialized

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir