Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
3781bağımlılıkdependence, dependency, bondage
3782bağımlılıklardependencies
3783bağımlıyayılmaboundspan
3784bağımsızindependent
3785bağımsız akım kaynağıindependent current source
3786BAğIMSIZ_DEğışKENargument
3787bağımsız denemelerindependent trials
3788bağımsız geçerlilik sınamasıcross-validation
3789bağımsız müşteriwalk-in
3790bağımsız olaylarindependent events
3791Bağımsız ÖlçekIndependent Scale
3792bağımsız özdeşçe ayrılmışindependent identically distributed (iid)
3793bağımsız özdeşçe dağılmışindependent identically distributed (iid)
3794bağımsızlıkindependence
3795bağıntıcorrelation
3796bağıntılırelative
3797bağırbosom
3798bağıran kimsebarker
3799bağırarak söylemekto call out
3800bağırıp çağıranbawling-out
3801bağırıp çağırmabawling out
3802bağırıp çağırmakto bawl out
3803bağırmashout, howl
3804bağırmakto cry, to bark, to yell, to bawl, to exclaim
3805bağırsakbowel, intestine, gut
3806bağırsak hareketibowel movement
3807bağırsak iltihabıcolic
3808bağırsak iltihabına benzercolic
3809bağışgrant, endowment, benefaction
3810bağış bilgilerigrant information

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir