Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
38071süt annewet nurse
38072süt aralığıcol spacing
38073süt çocuğumolly
38074süt danasısuckling veal
38075süt dişlerinin dökülmesiexfoliation
38076süt genişliğicol width
38077süt (kaymağı alınmış)skimmed milk
38078süt (kesilmiş)curd, sour milk
38079süt (konsantre)condensed milk
38080süt kuzususpring lab, milk fed lamb
38081süt (pastörize)pasturezied milk
38082süt (sıcak)hot milk
38083süt tozupowder milk
38084süt ve süt ürünleridiary products
38085süt vermekto lactate
38086sutararakmentristicly
38087sütçümilkman
38088sütçü(dükkanı)dairy
38089sütlaçrice pudding
38090sütlüwith milk, milky
38091sütlü çaytea with milk
38092sütlü çikolatamilk chocolate
38093sütlü francalamilk roll
38094sütlü kahvecoffee with milk
38095sütlü nuriyebaklava with milk
38096sütlü tatlımilk puddings
38097sütninewet nurse
38098sütten kesilmeablactation
38099sütten kesilmiş yavru domuzshoat
38100sütten kesmekto wean, to ablactate

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir