Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
41011üç buçuk atmakto be frightened
41012üç defathrice
41013üç-dikenli balıkthree-spined stickleback
41014üç dillitrilingual
41015uç erkeksupermale, terminal male
41016uç evresiterminal phase
41017Uç genişliğiHead Width
41018uç gölterminal lake
41019üç iğneli dikenli balığıthree-spined stickleback
41020üç kattrine
41021üç kezthrice
41022üç kisilikthreesome
41023üç kişilik odatriple room
41024uç kullanıcıend user
41025üç kuyruk balığıatlantic tripletail
41026üç noktaellipsis
41027Uç stiliHead Style
41028uç uca eklemebutt joint
41029Uç UzunluğuHead Length
41030uca doğrudownline
41031uçağa alınmama tazminatıdenied boarding compensation
41032uçağa biniş kartıboarding pass
41033uçağı kullanan pilotpilot in command (PIC), pilot flying (PF)
41034uçağı kullanmayan pilotpilot non flying (PNF)
41035uçağı o anda idare eden (kullanan) pilotpilot in command (P1)
41036uçağı terketmekto bale out
41037uçağımda yakıt varfuel on board (FOB)
41038uçağın alçalabileceği minimum yükseklikminimum descent altitude (MDA)
41039uçağın azami işletme süratinin mach cisinden ifadesimaximum operating mach number (Mmo)
41040uçağın büyük ve yakıt yükülüHeavy suffix indicating that is large airliner

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir