Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
41191ucuzlatmakto cheapen
41192ucuzlukcheapness
41193ufacıkminiscule
41194ufaksmall
41195ufak cins tavukbantam
41196ufak çukur açmakto dint
41197ufak dikenprickle
41198ufak halkaringlet
41199ufak köpekdogy
41200ufak suçminor crime
41201ufak suçlarminor crimes
41202ufak tefek çocuk veya kişipeewee
41203ufak ufak doğramakto dice
41204ufalamakto grind, to crumble, to comminute, to chip off
41205ufalayıcıgranulator
41206üfleme bobiniblow-out coil
41207üfleme havasıintake air
41208üflemekto blow, to puff
41209üflemeli soğutmablast cooling
41210UFObogie
41211UFRSIFRS
41212ufrs açılış bilançosuopening ifrs balance sheet
41213ufrs öncesi tarihi finansal tablo verilerihistorical summaries
41214ufrs standartlarına göre ilk kez düzenlenen finansal tablolarfirst ifrs financial statements
41215ufrs uyumluifrs- compliant
41216ufrs ye göre kabul edilebiliracceptable under ifrss
41217ufrs’ye uyum tablosustatement of compliance with ifrss
41218ufukhorizon
41219ufuk ötesibeyond-the-horizon
41220ufuk ötesine yayılımbeyond-the-horizon propagation

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir