Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
42061vapursteamship, steamboat
42062varto have
42063var etmekto call down
42064varan kimsearriver
42065vardakostabig and good-looking woman
42066vardırexists
42067vardiyawatch, shift
42068vargıconclusion
42069varilbarrel, cask
42070varışarrival, destination, advent, heir, heiress
42071varış açısıangle of arrival
42072varış adresidestination address
42073Varış hava limanıAirport of arrival
42074varış hızıarrival rate
42075varış noktasıdestination
42076varış noktası alanıdestination field
42077varış saatiARR.
42078varış şehiridestination city
42079varış şehriarrival city
42080varıştan sonraafter arrival
42081varlıkAsset, entity
42082varlık etiketientity tag
42083Varlık maliyetiAsset cost
42084Varlık ömrüAsset life
42085varlık savıexistence theorem
42086varlık tahsisiasset allocation
42087varlık takas/değişim işlemleriasset exchange transactions
42088varlık yöneticisiasset manager
42089varlık yönetimiasset management
42090varlıklar grubugroup of assets

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir