Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
45151YSAYFAHPAGE
45152YTLnew turkish lira
45153YTSYouth Training Scheme (YTS)
45154yücesublime, supreme
45155yüce mutluluknirvana
45156yüceleştirmesublimation
45157yüceltmekto glorify, to apotheosize
45158yudumsip
45159yudum yutmakto gulp
45160yufkaphyllo pastry, flaked pastry thin layered with roller pin
45161yufka kesesindeenveloped in dough
45162YugoslavYugoslav, Yugoslavian
45163YugoslavyaYugoslavia
45164yuhajeer
45165yuhalamakto boo
45166yuhlamaBronx cheer
45167Yük.height
45168Yük-Alç Çizgilerini BiçimleFormat High-Low Lines
45169yük alışveriş olgusucharge exchange phenomenon
45170yük alışverişi olgusucharge exchange phenomenon
45171yük arabasıdray
45172yük asansörühoist
45173yük boşalımıdischarge
45174yük devretmefailover
45175yük gemisifreighter
45176yük hayvanıbeast of burden
45177yük manifestosuwaybill
45178yük yoğunluğucharge density
45179YükAlçÇizgiHiLoline
45180yukardaki örgütün mevzuatıjoint aviation requirements (JAR)

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir