Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
45271yüksek düzeyli protokolhigh level protocol
45272yüksek enflasyonhyperinflation
45273yüksek enflasyonlu ekonomilerhyperinflationary economies
45274yüksek enlemlerhigh lattitudes
45275Yüksek (ESP)High (ESP)
45276yüksek etkili elektromanyetik alanhigh intensity radiated fields (HIRF)
45277yüksek etkili iniş yaklaşma aydınlatmasıhigh intensity approach lighting (HIAL)
45278yüksek fiyatlı ara noktalarhigher rate intermediate points
45279yüksek frekans bandıhigh frequency band (HF)
45280yüksek geçen süreçhigh pass process, highpass process
45281yüksek geçiren süzgeçhighpass filter, high pass filter
45282yüksek gemitall ship
45283Yüksek güvenilirlikHigh safety
45284Yüksek güvenlikHigh security
45285Yüksek HataHigh Err
45286Yüksek Hız - AçıkHigh Speed - On
45287yüksek hızda bellekhigh speed memory
45288Yüksek HızlıHigh Speed
45289Yüksek Hızlı - AçıkHigh Speed - On
45290yüksek hızlı bellekhigh speed memory
45291yüksek hızlı klima tesisatıhigh-velocity air conditioning
45292yüksek irtifa hastalığıaltitude sickness
45293Yüksek kaliteHigh quality
45294Yüksek KarşıtlıkHigh Contrast, HighContrast
45295Yüksek Karşıtlık BeyazHigh Contrast White
45296Yüksek Karşıtlık Beyaz (çok geniş)High Contrast White (extra large)
45297Yüksek Karşıtlık Beyaz (geniş)High Contrast White (large)
45298Yüksek Karşıtlık renk düzeniHigh Contrast color scheme
45299Yüksek Karşıtlık SiyahHigh Contrast Black
45300Yüksek Karşıtlık Siyah (çok geniş)High Contrast Black (extra large)

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir