Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
45301Yüksek Karşıtlık Siyah (geniş)High Contrast Black (large)
45302Yüksek katmanHigh layer
45303yüksek kayalıkmesa
45304yüksek kontrastlıHigh Contrast
45305yüksek mahkemehigh court
45306yüksek mevkili kimsedignitary
45307yüksek noktaspot height
45308yüksek öğretimHigher education
45309yüksek okulcollege
45310Yüksek öncelikHigh Priority
45311yüksek önemhigh importance
45312yüksek otoritehigh authority
45313Yüksek PerformansHi-Performance
45314yüksek performanslıhigh performance
45315Yüksek Performanslı Dosya SistemiHigh Performance File System
45316YÜKSEK PUANHIGH SCORE
45317Yüksek RenkHigh Color
45318Yüksek Renk (16 bit)High Color (16 bit)
45319yüksek rütbeli subaybrass hat
45320yüksek sesblare
45321yüksek ses çıkarmakto blare
45322yüksek sesleloudly, aloud
45323yüksek sesle konuşmakto clatter
45324yüksek sezonhigh season
45325Yüksek Sığalı ÇıkışHigh Capacity Output
45326Yüksek Sığalı GirişHigh Capacity Input
45327YÜKSEK SKORHIGH SCORE
45328Yüksek SkorlarHigh Scores
45329yüksek sosyetebeau monde
45330yüksek tanımlı televizyonhigh definition television (HDTV)

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir