Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
6181birini ıssız adaya bırakmakto maroon
6182birini zorla kaçıran kimseabductor
6183birinin adını birden çok parti için listeye eklemekto cross-file
6184birinin giymesi için tasarlanmış elbisearticle of clothing
6185birinin işine karışmakto tamper
6186birinin mülkü olanproprietary
6187birinin zayıf yanıAchilles' heel
6188birisisomebody
6189birisini çılgına çevirmekto drive sb. crazy
6190birkaçsome
6191birkaç parça buzsome ice cubes
6192birleşenconstituent
6193birleşikjoint, composite, combination, confederate
6194birleşik adcombined name
6195birleşik anahtarcomposite key
6196Birleşik Arap EmirlikleriUnited Arab Emirates
6197birleşik askeri hava trafik bölgesicombined air traffic military zone (CMATZ)
6198Birleşik Devletler TopluluğuCommonwealth of Independent States
6199birleşik giriş kutusucombination box
6200Birleşik KrallıkUnited Kingdom, United Kingdom (UK)
6201birleşik kütükcombined file
6202birleşik maliyetjoint cost
6203birleşik mamullerjoint products
6204birleşik tuşcombination key
6205birleşik üretimjoint production
6206birleşimcombination
6207Birleşim EklemeyiAdd Join
6208birleşimselcombinatorial
6209birleşmefusion, conjunction, unification, adjunction
6210birleşmekto congregate, to confederate

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir