Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
6391bitkisel planktonphytoplankton
6392bitkisel yağvegetable oil
6393bitmekto cease, to run out, to run down, to break up
6394bitmez tükenmezendless
6395bitmişfinal, exhausted, extinct, depleted
6396bitselbitwise
6397bitsinends with
6398bitter çikolatabitter chocolate
6399bittidone, finished, ended
6400bıyıkmoustache, mustache
6401bıyık yapmakto bewhisker
6402biyografibio, memoir
6403biyografik notbiographical note
6404biyografik olarakbiographically
6405biyokütlebiomass
6406biyolojibiology
6407biyoloji bilimibiological science
6408biyolojikbiologic
6409biyolojik çalışmabiological
6410biyolojik dönüşümbiological transformation
6411biyolojik saldırıbioattack
6412biyolojik savaşta kullanılan bir çeşit silahbioweapon
6413biyomühendislikbioengineering
6414biyonikbionics
6415biyoyararlılıkbioavailability
6416bizwe, us
6417Biz beraberwe belong together
6418BizansByzantium
6419Bizans İmparatorluğuByzantine Empire
6420Bizans İmparatorluğunda altın bir parabezzant

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir