Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
6843boylength, height
6844boy dağılımısize frequency distribution
6845boy ölçüşmekto cope with
6846boy sıklığı dağılımısize frequency distribution
6847boyastain, tinct
6848boya kalemicrayons
6849boya kutusupaint box
6850BoyacıBiçimlendirFormatPainter
6851boyalıpigmented, alligatored
6852boyalı silahlarla oynanan bir tür oyunpaintball
6853boyalı vatozundulate ray
6854boyamakto paint, imbue, to dye, to imbrue
6855boyanabilirlikchromaticity
6856boykot etmekto boycott
6857boylamlongitude, longitude (lon)
6858boylamasınalongitudinal
6859böyleso
6860böyleceso that
6861böyleliklehereby
6862böylesinesuch
6863boylu boslu adamhunk
6864boynuzhorn
6865boynuzlamakto cuckold
6866boynuzlanan eşcuckold
6867boynuzluhorny
6868boynuzlugillerbovid
6869boynuzlugillerle ilgilibovid
6870boynuzsucorneous
6841bowling oyunundaki labutlardan her biribowling pin
6842bowling topubowling ball

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir