Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
10021davalawsuit, accusative, litigation, action at law
10022dava açmakto sue
10023dava etmeclaim
10024dava vekiliattorney, counselor-at-law
10025davacıplaintiff, suitor, prosecutor
10026davalarcases
10027davetchallenge, invitation, reception
10028davet etmekto invite
10029davetiye zarfıenvelope invite
10030Davranışmanner, behaviour, conduct, attitude, Behavior
10031davranış biçimicourse of action
10032davranış değiştirmebehaviour modification
10033davranış terapisibehaviour therapy
10034davranışçıbehaviorist
10035davranışçı psikologbehaviourist
10036davranışçılık bilimiyle alakalıbehaviorist
10037davranışçılık bilimiyle ilgilibehaviourist
10038davranışçılık kuramı ile alakalıbehavioristic
10039davranışçılıkla alakalıbehaviouristic
10040DavranışlarBehaviors
10041davranmakto behave
10042DavudDavid
10043davuldrum, atabal
10044dayakbeat, whipping, wallop
10045dayak atmakto lick, to lambast
10046dayalı döşelifurnished
10047dayamaalign, docking
10048dayanakmounting
10049dayanak belgesibaseline document
10050dayanak düzeyidatum level

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir