Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
11251dingincalm
11252dinginlikstillness
11253diniecclesiastic, ecclesiastical
11254dini bir şevkcultism
11255dini inanç ve ritüeller sistemicultus
11256dini şarkıchant
11257dininden dönmeconversion, apostasy
11258dinklememilling
11259dinlemekto listen
11260dinlenceleisure
11261dinlence seyahat acentasıleisure travel agent
11262dinlence taşıtı (RV)recreational vehicle
11263dinlence yolcusuleisure traveller
11264dinlendiricibalsamic
11265dinlendiricilikbalminess
11266dinlendirmekto repose
11267dinlendirmek (et)to age
11268dinlenen yumurtaresting egg
11269dinlenmerest, vacation, resort, recreation, turnaround, repose
11270dinlenme evresiresting stage
11271dinlenme salonulounge
11272dinlenme tesisleriroadside restaurant
11273dinlenmekto rest, to repose
11274DinleyiciAudience, hearer
11275Dinleyici Kopyası ArtalanıHandout Background
11276Dinleyici Kopyası Renk GrubuHandout Color Scheme
11277dinleyici telefonlarına yer verilen programcall-in
11278dinleyiciler önünde belirli bir konuyu tartışmak için seçilen tartışmacı grubuPanelist
11279dinmekto blow over
11280dinozordinosaur

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir