Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
13591ekmek kızartma makinesitoaster
13592ekmek kutusubread box
13593ekmek makinesibread maker
13594ekmek mayasıyeast
13595ekmek parası sorunubread-and butter issue
13596ekmek sepetibreadbasket, bread basket
13597ekmek (somun)loaf of bread
13598ekmek tahtasıbread board
13599ekmek tavasıloaf pan, bread pan
13600ekmekçibakery
13601ekmekliksomeone who is easy game (gambling)
13602ekografiechography
13603ekologiecology
13604ekoloji bilmiyle alakalıbionomical
13605ekoloji ile alakalıbionomic
13606ekonomieconomics, economy
13607ekonomikeconomical
13608ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşmeonerous contract
13609ekonomik büyümeeconomic growth
13610Ekonomik ve Parasal BirlikEconomic and Monetary Union (EMU)
13611Ekonomik ve Sosyal KomiteeEconomic and Social Committee
13612Ekonomik ve Sosyal Komitee (ECOSOC)ECOSOC
13613ekonomik yaptırımlareconomic sanctions
13614ekonomik yararlareconomic benefits
13615ekosecheckers, tartan
13616ekose çerçevechecked frame
13617ekranscreen, display, echo, monitor, display monitor
13618ekran alanıdisplay field
13619ekran ayarıdisplay setup
13620ekran ayarlarını değiştirchange display settings

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir