Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
16591geleneksel sistemconventional system
16592geleneksellikconventionality, conventionalism
16593geleni etkinleştirenable inbound
16594gelgeçlikflightiness
16595gelgittide
16596gelgit akıntısıtidal current
16597gelgit çizelgesitidetable
16598gelgit düzeyitide level
16599gelgit kuşağıtidal zone
16600gelgit ölçertide gage
16601gelgit yolutideway
16602GelinBatter up
16603gelin ve damatbride and groom
16604gelincikpoppy, spanish ling
16605gelincik balığıforkbeard, greater forkbeard, three-bearded rockling, shore rockling
16606gelinlerbrides
16607gelinlikwedding dress, bridal gown
16608gelirincome, income, revenue, allowance, revenue
16609gelir bağlamakto endow
16610gelir tablosuincome statement
16611gelir vergisiincome tax
16612gelir yaklaşımıincome approach
16613GelirlerIncome Data
16614gelirlerin maliyetlerle eşleştirilmesimatching of cost with revenues
16615gelişadvent
16616geliş açısıangle of incidence
16617geliş hattı devresiincoming line circuit
16618geliş iskelesiarrival bridge
16619geliş sıralı erişim yoluarrival sequence access path
16620Geliş Tarih SaatiArrival Date Time

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir