Edebiyat - XML


IDTerimAçıklama
91belginsizBelgin olmıyan (BELGİNSİZLİK, İpham, Imprécision) .
92benzekÜnlü bir yazarın üslûbuna benzetilerek kaleme alınan yazı, ki çoğu yermek, alay etmek veya onun zevk ve sanatını hatırlatmış olmak gibi maksatlarla yapılır. BENZEKLEMEK, Tanzir etmek, pasticher.
93benzekli uyum(Söz sanatı terimi) Bir ibaredeki kelimeler söylenirken çıkan seslerin, o ibarede anlatılan şeylerin seslerini hatırlatması hali.
94benzeme yönü(Söz sanatı terimi) Benzetme yapmak için dayanılan ortak nitelik.
95benzeşleme(Söz sanatı terimi) Ses bakımından birbirine benziyen kelimeleri yanyana veya birbirine pek yakın kullanma. Hoş beş, Az gitti uz gitti gibi.
96benzetilen(Söz sanatı terimi) Benzetmede canlandırılmak, vasıflandırılmak istenilen şey.
97benzetme(Söz sanatı terimi) Bir şeyin niteliğini her hangi bir bakımdan canlandırmak için onu benzetme edatlarından biri araciyle veya edatsız olarak bir kelime yahut cümle ile karşılaştırma. Kar gibi beyaz bir çarşaf. Dalgalar kayalara nasıl çarpıp kırılıyorsa b
98benzetme öğeleri(Söz sanatı terimi) Üçtür: Benzetmelik, Benzetme yönü, Benzetilen
99benzetmelik(Söz sanatı terimi) Benzetme yaparken ele alınan niteliğin en kuvvetli bulunduğu şey ki öbürü ona benzetilir.
100berâati istihlâl(Divan edebiyatı terimi) (Söz sanatı terimi) Bir yazıya başlarken konunun ne olacağına işaret eden ilk sözler ki buna iptida veya hüsnü iptida da denir.
101berceste(Divan edebiyatı terimi) Hatıra kolaylıkla geldiği halde değerli bir anlam taşıyan dizeye veya koşuğa sıfat olur.
102beşli(Halk edebiyatı terimi) Konu ile ilgili ve bent ile aynı tartıda olan bir beyti bağlama olarak almış üçleme.Beş dizeli dönü veya kesek.
103betikbilimDil varlıklarını ve betikleri inceleme yoliyle bir topluluğun kültürünü araştırma işi.
104betikçeOpera, komedili opera, operet gibi ezgilenmek üzere yazılmış eser.
105betimlemekBir şeyi söz veya yazı ile, göz önünde canlanacak şekilde anlatmak (BETİMLEME, BETİM, Tasvir, Description BETİMLİ, BETİMSEL, Tasvirî, Descriptif). Bet: Çehre, siyma, sahife. Bediz: Resim, tasvir. Bitimek: Kaleme almak.
106beyit1. (Geniş anlamiyle) Çift dizeli olarak düzenlenen bir koşuğun her dize çifti. 2. (Dar anlamiyle) Tara anlam veren ve iki dizeden meydana gelen koşuk.
107bılina(Rusça) Eski Rus edebiyatında destan veya efsane vasfındaki halk şarkısı.
108bırakım(Söz sanatı terimi) İddiasında birçok bakımdan haklı olduğunu göstermek için bu bakımların birini veya bir kısmını, ötekilere geçmek üzere, bir kenara bırakma. Hadi onu görmedi diyelim, sesini de mi duymadı gibi.
109bildiriBir eserin bazı özelliklerini bildirmek için, çoğu yayımcı tarafından yazılan kısa önsöz.
110bildirme türüEdebiyatın öğretme ve sözenlik türlerini kapsıyan türü.
111bileşim1. Bir konuyu meydana getiren fikirleri uygun bir şekilde birbirine bağlama işi ve bundan doğan sonuç. 2. Öğrencilere fikirlerini sıraya koyup anlatmasını öğretmek için yaptırılan yazı çalışması. (BİLEŞTİRMEK, Composer).
112bilgilik1. Bir eser ve onu yazan hakkında bilgi vermek için yazılan önsöz. 2. Bir eser veya konu hakkında kısaca bilgi veren yazı.
113bilimlikBir bilim veya sanat konusunu uzun uzun açıklıyan kitap.
114bilimtay övgüsüÖlmüş bir üye için bilimtayda, onun değerlerini övmek üzere okunan söylev.
115bilimtay sözenliğiNesrin sözenlik türlerinden biri olup bilimtayda okunan kabul söylevi, teşekkür söylevi, bilimtay övgüsü gibi çeşitleri vardır.
116bilinç akışı romanıSözle dışarıya vurulan fikir ve duyguları ve onlarla birlikte içten geçenleri de bir arada alarak bilinç akışını kesiksiz ve eksiksiz bir şekilde anlatan, yirminci yüzyıl roman türü.
117bilinçaltı romanıBilinçaltı durumlarını belirten roman.
118bilmeceKapalı bir şekilde söylenerek ve ondan ne kastedildiği sorularak yapılan söz oyunu.
119bilmezcelik(Söz sanatı terimi) Birinin, bildiği belli olan bir şeyi, nükte yapmış olmak için, bilmez gibi davranması.
120bir düziye taylambk. düzgün.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir