| 361 | iş özeği | bk. iş bölgesi |
| 362 | iş yolculuğu | İnsanların, evlerinden işyerlerine gidip gelmek için, genellikle sabahları kentin özeğine doğru, akşamları da özekten kent dışına doğru hergün yaptıkları yolculuk. |
| 363 | işçi konutu | Bir ülkede ya da bir işleyim kentinde, işçilerin topluca oturmalarını sağlamak amacıyla yapılan ve genellikle işyerine yürüme uzaklığı içinde bulunan toplu konutlar. |
| 364 | işgörü yolu | Genel amaçlı ve dolaşım ağı ile birleşen yollardan ayrı olarak işleyim kuruluşlarına giden yol. |
| 365 | işkonağı | Büyük kentlerin, genellikle özbölgelerinde yer alan, oda ya da işyeri olarak kullanılmaya elverişli birimler olarak tutmanlara verilen çokkatlı işevleri. |
| 366 | işlemesiz tutmalık | 1. Tutmalığın, bir konutta oturduktan ve süre bitiminde değil, her ayın başında ödenmesini gerektiren tutmanlık sözleşmesi. 2. Bu durumda bulunan bir tutmanın ödediği tutmalık. |
| 367 | işlenmemiş toprak | Yapı yapmaya elverişli, fakat kent işgörü ve kolaylıklarından yoksun bulunan toprak parçası. bk. ham toprak. |
| 368 | işlevsel elverişlilik | Bir kentin yeni oluşturulan alanlarında yürütülmesi istenen eylemler için, ışık, oyun alanı, yeşil alan vb. koşulların var olup olmadığını belirten ölçü. |
| 369 | işleyim bölgesi | Belirli bir sayının üstünde işçi çalıştıran, insangücünden ayrı erke kullanan, üretim ve tüketim malları üreten işleyim kuruluşlarının yerleşmesi için, kent düzentasarında ayrılmış bölge. |
| 370 | işleyim kenti | Özyapısının başat niteliği, işleyim kuruluşlarının ve üretimliklerin çok sayıda olması ve çalışan nüfusunun büyükçe bir oranının işleyim etkinliklerinde yer almasına dayanan kent. |
| 371 | işleyimsel özeksizleştirim | İşleyim kuruluşlarının ancak anakentler dışında kurulmasını olurlayarak, anakentlerin daha çok büyümesini önlemeyi amaçlayan kentbilim yöntemi. bk. özeksizleştirim. |
| 372 | işleyimsel yapım yöntemi | Yapım alanındaki işi en aza indiren, ileri ölçüde makine kullanılan ve eşölçünleştirilmiş yapım yöntemi. |
| 373 | işsizlik | Bir ülkede, bölgede ya da anakentte, çalışma çağındaki insanların bir bölümünün, istençleri dışında, çalışmalıklı bir işten yoksun bulunmaları durumu. |
| 374 | iveryol | Anakentler arasında hızlı taşıt gidişgelişini sağlayan, yayalara kapalı, taşıt giriş çıkışıyla sık sık kesilmeyen, yerleşim yerlerinin dışından geçen, hız düşürmeyi gerektiren keskin dönüşleri bulunmayan, bir iki saatlik aralıklarla dinlenme ve benzin alm |
| 375 | iyeliği saklı tutma | Kamu kuruluşlarının ya da konut kooperatiflerinin, yapımına yardımcı oldukları konut birimlerinin iyeliğini, o birimlerden yararlanacak olanlara geçirmeyip -olası vurgunculuk eylemlerini önlemek amacıyla- kendi ellerinde bulundurmaları. |
| 376 | iyelik | Bir taşınmazın iyesi olmayı, onu kullanmayı, tutuya koymayı ve satabilmeyi sağlayan bireysel hak. |
| 377 | iyelik konut | 1. İyesi olan ailenin kendisinin oturduğu, tutmalık karşılığında başkasının oturmasına ayrılmayan konut. 2. Bir ülkede, konut siyasasının herkesi konut iyesi durumuna getirmeyi amaçlaması sonucunda konut pazarına sürülmesi türlü yöntemlerle desteklenen ko |
| 378 | iyileştirme tasarı | Yaşam ölçünlerinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gereken konut topluluklarında, çevre koşullarının düzeyini yükseltmek amacıyla geçici süreleri kapsamak üzere düzenlenen tasar. |
| 379 | kaçak yapı | Yerel yönetim, yapıdüzen ve bayındırlık yasalarının öngördüğü yapı oluru alınmadan ya da alınmış olmakla birlikte olurun dayandığı tasarıya uyulmaksızın yapılan yapı. |
| 380 | kalabalıklık | Bir odada ya da bir yerleşim yerinde, gereğinden çak sayıda insanın yaşaması. Genellikle bir odada yaşayan insan sayısının 1'i geçmesi, kalabalıklık sayılmaktadır. bk. konut darlığı. |
| 381 | kalabalıklık düzeyi | Aşırı ölçüde kalabalık konutlarla, yeter sayıda insanın oturmadığı konutları birbirinden ayırmakta kullanılan ölçüt. |
| 382 | kaldırım | Bir yolun, sokağın kenarında yalnız yayaların geçmesine ayrılan, azıcık yükseltilmiş dar bölüm. |
| 383 | kale | Eski çağlarda, insanların ve askerlerin, içine kapanıp yağıya karşı direnmeleri için kurulan yüksek ve kalın duvarlı, kuleli, burçlu ve mazgallı büyük yapı. |
| 384 | kalekent | Dış saldırılara karşı korunmak için kale duvarlarıyla çepçevre sarılmış, savunmayı kolaylaştırmak amacıyla yüksek yerlerde kurulmuş eski kent. |
| 385 | kamu danışımı | bk. Danışım. |
| 386 | kamu görevi | bk. Kamusal kent işgörüleri. |
| 387 | kamu konut kurumu | Bir ülkede, konut siyasasının saptanmasından, kamu kuruluşlarının konutla ilgili uygulamalarının eşgüdümünden ve konuta yöneltilen akçalı kaynaklardan yararlandırma koşullarının düzenlenmesinden sorumlu olan kamu kuruluşu ve örgütü. |
| 388 | kamu sağlığı | Köy, kasaba ve kent halkının, sağlık koşullarına uygun bir biçimde, esenlikle yaşamalarını sağlamak için, kamu kuruluşlarınca alınan önlemlerin yöneltildiği erek. |
| 389 | kamu taşınmazları | Devletin, kentlerin, kamu ekonomik girişimlerinin ve benzer kuruluşların iyeliğinde bulunan taşınmazlar. |
| 390 | kamu yapıları | Bir kentte devlet ve kent işgörülerini yerine getiren kimselerin çalıştığı ve halkın özgürce girip çıktığı yapılar. |