| 3871 | endosimbiyoz | (Yun. endon: içinde symbionai: birlikte yaşamak) Bir organizmanın diğer bir organizmanın içinde yaşaması biçiminde ortak yaşama. |
| 3872 | endositoz | (Yun. endon: içine kytos: boşluk) Ökaryot hücrelerin plazma zarının içeri çökmesi ile bir kesecik içinde dışarıdan madde alınması. Pinositoz, fagositoz. |
| 3873 | endosöl | (Yun. endon: içinde koilos: boşluk) 1. Sölom. 2. Bazı yarım kordalılarda hortum, yaka ve gövde içindeki boşluklar. |
| 3874 | endosperm | bk. besi doku |
| 3875 | endospor | (Yun. endon: içinde sporos:spor) Ana bitki üzerinde sporangiyum denilen spor keselerinin iç kısmında meydana gelen sporlar. |
| 3876 | endosteum | (Yun. endon: içinde osteon: kemik) Kemik boşluklarını astarlayan, hücresel elemanlarca zengin, bağ dokusundan meydana gelmiş kılıf. |
| 3877 | endostil | (Yun. endon: içinde stylos: direk) 1. Amfiyoksüslerin yutağının ventral duvarında bulunan ve kirpikli epitel ile astarlı uzun oluk. 2. Tunikatların yutağının ventralinde bulunan ve bir olukla ayrılmış iki uzun katlanma. |
| 3878 | endotel | bk. iç kaplar tabaka |
| 3879 | endotelyum | bk. iç kaplar tabaka |
| 3880 | endoterm | (Yun. endon: içinde therme: sıcaklık) Kendi vücut ısısını meydana getiren kuş ve memeliler gibi sıcakkanlı hayvanlar için eskiden kullanılan bir terim. |
| 3881 | endotoksin | (Yun. endon: içinde toxikon: zehir) Otoliz ya da başka bir yolla hücrenin tahribi üzerine gram negatif bakterilerin hücre duvarından serbest bırakılan zehirli bir lipopolisakkarit. |
| 3882 | enerji | Canlı organizmalarda katabolizma sırasında meydana gelen iş görme kapasitesi. |
| 3883 | enerji akışı | Ekosistemde bir organizmadan diğerine enerji taşınması. |
| 3884 | enfeksiyon | 1. Bakteri, virüs, mantar ya da protozoonların bir organizmaya girmesi. 2. Enfeksiyon yapan organizmaların bir hücre ya da canlıda meydana getirdiği durum. |
| 3885 | enflamasyon | bk. yangı |
| 3886 | engelleme | Bir faaliyeti ya da olayı kontrol etme ya da durdurma. İnhibisyon. |
| 3887 | engelleyici | Bir faaliyeti ya da olayı kontrol eden ya da engelleyen herhangi bir madde. İnhibitör. |
| 3888 | engerekgiller | Sürüngenler (Reptilia) sınıfının, pullu sürüngenler (Squamata) yılanlar (Ophidia) alt takımının, oluklu zehir dişliler (Solenoglypha) bölümünden, başları üçgen biçiminde, kuyrukları kısa, doğurarak çoğalan, çok zehirli bir familya. |
| 3889 | enginar | Papatyagiller (Compositae) familyasından, sebze olarak kullanılan çok yıllık bir kültür bitkisi. |
| 3890 | Engraulis encrasicholus | bk. hamsi |
| 3891 | Enhydra lutris | bk. deniz samuru |
| 3892 | enine kesit | Bir organizmayı boy eksenine dik ya da en eksenine paralel olarak kesen kesit. Transversal kesit. |
| 3893 | enine tüpçükler | İskelet kasında her miyofibrili çevreleyen, plazma zarının içe büyümüş, birbirine bağlı tüpçükleri. T tüpçükleri. |
| 3894 | enkefalinler | Beyin, bağırsak ve adrenal bezde bulunan, morfini taklit ederek opyumları beyindeki reseptörlere bağlayan, endorfinlerle beraber endojen opyumlar olarak kabul edilen bir pentapeptit. |
| 3895 | ensiform | 1. Kılıç şeklinde olan. 2. Ayası kılıç şeklinde olan basit yaprak. |
| 3896 | ensülin | bk. insülin |
| 3897 | Entamoeba hystolytica | bk. dizanteri amibi |
| 3898 | enterokinaz | (Yun. enteron: bağırsak kinein: hareket etmek) Bağırsak suyunda bulunan ve tripsinojeni tripsine çeviren enzim. |
| 3899 | enterokromaffin hücreler | bk. argentaffin hücreler |
| 3900 | enterosit | (Yun. enteron: mide, bağırsak kytos: boşluk) İnce bağırsak mukozasının epitelinde bulunan emme hücreleri. |