| 11461 | sitokrom P450 | Hem proteinlerinden oluşan enzimlerin bir grubu. Hem içinde polipeptit zincirindeki sisteinin sülfidril grupları (SH) ile bağlantılı olan demir bulunur. Bunlar 450 nm'de en büyük absorbsiyon bandına sahip karbonmonoksit kompleksi oluştururlar. Bu enzimler |
| 11462 | sitolipin | Bazı şartlarda hapten olarak görev yapan bir sitozit. |
| 11463 | sitoliz | (Yun. kytos: hücre lysis: erime) Hücrenin eriyip parçalanması. |
| 11464 | sitolizin | Hücrenin erimesine neden olan antikor. |
| 11465 | sitolizom | bk. sitolizozom |
| 11466 | sitolizozom | (Yun. kytos: boşluk lysis: çözülme soma: vücut) Hücrenin hayatı sırasında, artık kullanılmayan bazı hücre organellerinin parçalanmak üzere lizozomlarla yaptığı birleşme ile teşekkül eden yapı kimyasal bir madde veya soğuk etkisiyle bazı hücrelerin sitoplâ |
| 11467 | sitoloji | bk. hücre bilimi |
| 11468 | sitolojik harita | (Yun. kytos: hücre logos: bilim) Genlerin kromozom üzerinde birbirlerine göre yerlerini baz çifti (bp), kilobaz (kb) ve megabaz (mb) olarak gösteren harita. Fiziksel harita. |
| 11469 | sitomegalovirüs, CMV | Tükrük bezlerinde ve yeni doğanlarda merkezî sinir sisteminin harabiyetine neden olan bir herpes virüsü. |
| 11470 | sitopatik | (Yun. kytos: hücre pathos: ıstırap) Hücreye zarar veren ya da hastalanmasına neden olan. |
| 11471 | sitopempis | (Yun. kytos: hücre pempis: gönderme) Maddelerin endositoz ile hücrenin bir yüzeyinden girmesi ve keseciklerle taşınarak diğer yüzeyinden dışarı bırakılması. Transsitoz. |
| 11472 | sitopig | bk. hücre anüsü |
| 11473 | sitoplâzma | (Yun. kytos: boşluk plasma: şekil) Hücre zarı içindeki çekirdek hariç bütün canlı kısım. Sitozol, hiyaloplâzma. |
| 11474 | sitoplâzma akımı hipotezi | (Yun. kytos: boşluk plasma: şekil) John Field tarafından son senelerde ortaya atılan bir hipotez olup özellikle bitkilerin soymuk borularındaki sitoplâzma hareketini açıklar. Sitoplâzmanın hareketi sırasında hücre organelleri ve plâstitler gibi büyük yapı |
| 11475 | sitoplâzmik gen | Mitokondri ve kloroplâst genleri gibi çekirdeğe ait olmayan gen. |
| 11476 | sitoplâzmik hibrit | bk. sitoplâzmik melez |
| 11477 | sitoplâzmik kalıtım | (Yun. kytos: boşluk plasma: şekil) Kromozom ayrılmasıyla ilişkili olmadıkları için kalıtımları Mendel yasalarına göre değerlendirilemeyen, çekirdek dışı genlerle (mitokondri, kloroplâstlar gibi organellerdeki genlerle) kontrol edilen kalıtım. Mendellenmey |
| 11478 | sitoplâzmik matriks | (Yun. kytos: hücre plasma: şekil hyalos: cam) Ökaryot hücrede hücre içi zar sisteminin dışında kalan sitoplâzma kütlesi. Hiyaloplâzma. |
| 11479 | sitoplâzmik melez | (Yun. kytos: hücre plasma: şekil) Bir hücre ile sitoplâzmanın birleşmesi sonucunda oluşan ve yaşayabilen hücre. Sitoplâzmik hibrit. |
| 11480 | sitoplâzmik pompalama hipotezi | (Yun. kytos: hücre plasma: şekil) Soymuk boruları yapıları boyunca ve floem tabakası porlarından floem borusu boyunca sitoplâzmanın, ipliksi proteinlerin kasılıp gevşemesi ile meydana gelen peristaltik bir akımı olduğunun ileri sürüldüğü hipotez. |
| 11481 | sitoplâzmik vakuol sistemi | (Yun. kytos: hücre plasma: şekil) Hücre içinde zarlardan meydana gelmiş, başlıca endoplâzmik retikulum (granüllü ve granülsüz), çekirdek örtüsü ve Golgi kompleksinden oluşan açık ya da kapalı bir zar sistemi. |
| 11482 | sitoplâzmik zar | bk. hücre zarı |
| 11483 | sitoplâzmon | (Yun. kytos: hücre plasma: şekil) Ökaryotik hücrede mitokondrilerdeki ve plâstitlerdeki genetik bilginin tamamı. |
| 11484 | sitosegrezom | Özellikle hücre içi sindirimi sırasında meydana gelen zarlı vaküol tipi kesecik. |
| 11485 | sitosidal | bk. sitotoksik |
| 11486 | sitostom | bk. hücre ağzı |
| 11487 | sitotaksi | (Yun. kytos: hücre taxis: düzenleme) Hücrenin bir uyartıya doğru ya da uyartıdan uzağa doğru hareketi. |
| 11488 | sitotaksonomi | (Yun. kytos: hücre taxis: düzenleme nomos: yasa) Kromozom sayısı ve yapısına göre yapılan sınıflandırma. |
| 11489 | sitotip | Hücrenin sitoplâzmik bir bölgesi ile tanınan kalıtsal bir karakter. |
| 11490 | sitotoksik | (Yun. kytos: hücre toxikon: zehir ana: yukarı phylax: muhafız) Hücrelerin ölümüne neden olan. Sitosidal. |