Tiyatro - XML


IDTerimAçıklama
631keçi kılıklılar(Yun. Tragos:Keçi): Arion'un ditirambos korosu üyelerini keçi kılığına sokması üzerine, bu koroya verilen ad. Tragedya adı buradan gelir: Tragos+ode (bk. ode).
632keçileri koyunlardan ayırmakTiyatrocuların kullandığı bir deyimdir. Beceriklileri beceriksizlerden ayırmak anlamına gelir.
633kekeme(Kar.):Karagöz oyununda kekeleyerek konuşan tip.
634kekemelikFizyolojik bir kusurdan ya da sinir merkezindeki bir bozukluktan ileri gelen söyleyiş (diksiyon) kusuru.
635kelepçeBir tahta parçasını başka bir tahta parçasına sağlamca eklemede kullanılan demir kelepçe.
636kenar tiyatrosuBir kentin kenar semtlerinde oynayan yerleşik ya da gezici tiyatro topluluğu.
637kendi kendineBir oyun kişisinin (oyun gereği) öbür oyun kişilerinden gizli olarak tek başına konuşması, mırıldanması, (bk. apar.)
638kerizci(Kar.):Karagözcülerin şarkı söyleyene verdikleri ad.
639kerizetmek(Tul.) bk. geriz etmek.
640kertelemeBir oyunun duygu, akımında yükselme, artma.
641kerteleme gediğiOyunun -duygu bakımından- doruk noktasından sonra yeni bir durum yaratan eylem, yeni bir duruma geçiş.
642kesintiOyunun içinde yazar ve yönetmenin isteği dışında dramaturg ya da yönetmen tarafından yapılan kesme
643keskin sesTiyatro konuşmasında şiddet yönünden bir sesin haykırışlı oluşu.
644kırınmak(T.K.O.):Anadolu'da dans etmek anlamına.
645kırmızı burunlu komedyenİkinci sınıf, kaba oyunlu pantomim sanatçısı. Daha çok, gece kulüplerinde ve eğlence yerlerinde bulunur.
646kıssa han(İsl. Tiy.): İslam ülkelerinde hikâye anlatıcı.
647kışkırtıcı anSeyircinin duyguları üstünde kışkırtıcı nitelikte yapan an.
648kıyıcılık tiyatrosuArthur Antoine'ın (1896-1948) ileri sürmüş olduğu bir tiyatro türü. "Le Théâtre et son double" adlı yazısında tümcül tiyatro ister. Bu sırada da us'dan vazgeçer.
649kızılayakAnadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad.
650kikirrusAtellan komedyalarının böbürlenen asker (tipi. bk. kapitano böbürlenen asker)
651kilise tiyatrosuOrtaçağın ilk yarısından (XI.-XII. yüzyıllar) bu yana sürüp gelen bir tiyatro geleneğidir. Dinsel günlerde (Noel ve Paskalya) kiliseye gelenlere rahiplerin oynadıkları dinsel oyunlar.
652kitle oyunuTek tek kişiler yerine bir topluluğu ya da kitleyi oyunun ekseni yapan yapıt. Örn. G. Hauptmann'ın "Die Weber" - (Dokumacılar) ve E. Toller'in "Masse-Mensch" - (Kitle-İnsan)
653kiton(Yun. Chiton):Yunan tiyatrosunda oyuncuların giysilerine verilen ad. Bunlar ayak bileklerine kadar inen gömlek biçiminde giysilerdir.
654klakör(bk. şakşakçı.)
655klasik dram türüLatin yazarı Seneca'nın ileri sürdüğü dram türü. Fransızlardan Corneille ve Racine'in, Almanlardan da Goethe ile Schiller'in olgunluk çağlarında yarattıkları dramlar için kullanılır.
656klasik komedyaFransa'da XVII. (Moliére), Almanya'da XVIII. yüzyıl (Lessing) komedya türü.
657klasikçilikUz yolunda, estetik bir sanat anlayışiyle antik yapıtlara dayanan bir sanat akımı. Bu akım, İtalya'da Rönesans'da başladı ve en parlak üslûbunu XVIII. yüzyılda Alfieri'nin dramlarında buldu.
658klasikleşmişYeni akımlar ve yeni düşünceler karşısında, zaman aşımına uğramayan yeniliğini, tazeliğini koruyabilmiş yapıt. "Klasik" terimi, aynı anlamda kullanılabilir.
659kolbaşı(Ort. O.) Orta oyununda kol'un başında olan ve kol'a adını veren kimse. Kolun oyunlarını düzenleyen, onu yöneten kişi.
660kolkorçakTürkistan'da bulunan el kuklası.(bk. kaburcak.)

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir