| 61 | arka perde | Ön perdenin gerisindeki perde. |
| 62 | arka resmi | Dekorun derinliğini destekleyen resimli bir pano. |
| 63 | arka sahne | Ön sahnenin gerisindeki sahne düzeyine verilen ad. |
| 64 | arkaik | Antik'ten önceki ilk eski Yunan kültür akımı. |
| 65 | arkaik oyun | Tiyatro eyleminin daha çok tören olduğu çağlardaki gösteriler türü. |
| 66 | arkitektura | Tiyatro tarihinde rönesans sahne mimarisi üzerine yazılan ilk kitap. Kitabın yazarı, tiyatro sahnesine derinlik kavramını getiren Sebastiano Serlio'dur. |
| 67 | arlekino | Aydınlanma Çağı'nda İtalyan Tulûat Tiyatrosunun (Commedia dell'arte) uşak tipi. Hırsız ve dilencidir, jyi yürekli ama yalancıdır. Tahta bir hançer taşır. Renk renk yamaları olan giysisi vardır. Bu yamalar, daha sonraları, baklava biçimini almıştır. |
| 68 | arnavut | (Kar.): Oyunların çoğunda adı Bayram'dır. Boza satıcısıdır. Arnavur ağzıyla konuşur. Beceremeyeceği şeyleri yapmaya çalışarak gülünç durumlara düşer. Genellikle uysal bir tiptir. Ama, kimi kez piştovunu çekecek kadar sert olur. |
| 69 | arosek | İran'da ilkel bir kukla türü. |
| 70 | art oyun | Asıl oyunun sonunda, ona bağlı olmayan bir gösteri ya da oyun. |
| 71 | artist | Sahne sanatçısı. |
| 72 | artistik | 1. Doğal olmayan, eğitimle elde edilen gövde hareketlerinin tümüne denir 2. Kimi yorumculara göre, tiyatroda daha çok dış görünüşe, yani edebiyat dışı göstermeci öğelerin tümünü kapsayan genel kavram. |
| 73 | asalak | Eski Roma Komedyasında ve Commedia dell'arte türünde görülen başkasının sırtından geçinen açıkgöz tip. |
| 74 | asılı çubuk | Sahnede dekor, asmada ve başka işlerde kullanılan demir çubuk. |
| 75 | asılı dekor | Sahne tavanına asılmış olan dekor. |
| 76 | asılı ışıldak dizisi | Sahne tavanına asılmış dizili ışıklar bk. üst dizi ışıkları. |
| 77 | asistan | 1. Reji, dekor, müzik gibi işleri yönetenlerin yardımcısı, sahne yönetimine yardım edene verilen ad. 2. Sahneye koyucunun yanında çalışan, onun yönetimi altında ona yardımcı olan sanatçı. |
| 78 | askıda bırakma | Bekletme, bir durumun çözümünü bile bile uzatma, geciktirme. Seyircinin ilgisini uyanık tutmak için geriye atma. |
| 79 | aşık | (Kar.): Saz çalarak şiir okuyan halk ozanı tipi. |
| 80 | aşırıcılık | Bir yazarın, başka bir yazarın yapıtından konu ya da biçim alması. (Aşırmacılık). |
| 81 | aşk komedyası | Karakter ve töre komedyalarından değişik olarak aşkı, konusuna eksen yapan komedya türü onsekizinci yüzyıl başında Marivaux'nun oyunları ile tutulmuştur. |
| 82 | atellan komedyası | Romalıların, edebiyat yanı ağır basan komedya türü Atella kentinde ortaya çıkmıştır. |
| 83 | ateşbâz | (Körm. O.): Osmanlılarda, şenlikler için donanma fişeklerini hazırlayan, ya da ateşle hüner gösteren oyuncu. |
| 84 | auto | (sacramentale) (İsp.): Ortaçağda ispanya'da oynanan dinsel oyun. |
| 85 | ayaklı ışıldak | Sehba üzerinde duran ışıldak. |
| 86 | aydınlatma uzaklığı | Bir ışıldağın sahneyi aydınlattığı uzaklık. |
| 87 | aydınlı | (Kar.): Kabadayıdır, tek başına mahallenin düzenini sağlar. Perdedeki tiplere göre dev boylu olan Aydınlı, "Efe" olarak da anılır. Kimi oyunlarda Tuzsuz Deli Bekir'in yerini alır. |
| 88 | ayırtı | Tiyatro konuşmasında, söylenecek bir parçada ana düşünceyi tamamlayan tümce ya da tümceler. |
| 89 | aynalı | (Kar.): Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından "iyi" ve "güzel" karşılığında kullanılan gölge oyunu argosu. |
| 90 | aynasız | (Kar.): Karagöz, Matiz ve Külhanbeyi tipleri tarafından "kötü" karşılığında kullanılan gölge oyunu argosu. |