Tiyatro - XML


IDTerimAçıklama
961protagonist(Yun. prot = birinci, agonist = yarışçı): Kahraman. Oyunun baş kişisi.
962provaBir oyunu düzenli ve disiplinli bir yolda ortaya çıkarabilmek için yapılan ön çalışma. Sırasına göre: okuma "(tonlama)"-, "sahne"-, "teknik" (dekor, kostüm) ve "genel" provalar vardır.
963psikodram(Yun. monos = tek) Bir tek kişinin içinde geçen ruh savaşını canlandıran monodram. Örn. Jean Cocteau'nun insan Sesi.
964psikolojik oyunDüşünce, duygu ve tutkuları inceleyen, bu öğelerin çözümlenmesine büyük yer veren oyun çeşidi. Freud'un etkisini bulduğumuz bu tür oyunlarda birey psikolojisi üzerinde durulur. Bu tür oyunların yöntemleri çeşitlidir, psikolojik oyunlar, gerçekçi, düşsel, ekspresyonist vb. çeşitli açılardan yazılabilir. Örn. T. Williams'ın yapıtları.
965pulçinellaCommedia dell'Arte türünün alık uşak tipi. Napolili, kanbur ve gaga burunlu bir soytarı olan Pulçinella'nın kaynağı Latin komedyasında Makkus'a kadar gider.
966pulitzer ödülü1847 1911 yılları arasında yaşamış olan Joseph Pulitzer adına başlatılmış bir yarışma ödülüdür. Her yıl en iyi Amerikan oyununa ve romanına verilir. Bu ödülü ilk kazanan 1918 yılında Eugene O'Neill olmuştur.
967purim oyunuMart başında Yahudi törenlerinde oynanan oyun türü. Tek bölüm olup kutsal kitaptaki "Ester" bölümünü ele alır. Bu tür oyunlarda ezgiler, danslar, gülünç sahneler bulunur.
968pusat(Ort. O.):Giysi.
969radyo oyunuRadyoda oynamak üzere yazılan, göze değil kulağa yönelen oyun. Bu oyunları yazmak özel bir teknik gerektirir.
970rahatlamaOyuncunun, seyirci önüne esnek, rahat ve doğal olarak çıkabilmesi için, oyundan önce tinsel ve gövdesel yumuşama hareketleri yapması. Stanislavski yönteminden.
971rakkas(Körm. O.): Erkek dansçı.
972rakkase(Körm. O.):Kadın dansçı.
973rampaSahne düzeyinin seyirciye en yakın yeri
974rasgele(Kar.) Söylediği her söze "rasgele" katarak konuşan tip.
975realist tiyatroOlayları, kişileri gerçekçi bir görüşle ele alan tiyatro türü. XIX. yüzyılın ortasından bu yana güç kazanmıştır. Karakterler, psikolojik bir doğrulukla incelenir. Konuşma düzeni, belli bir mantık gelişimi içindedir. Konu, doğrudan doğruya hayattan alınır. İlk gerçekçiler Almanya'da: Büchner. Fransa'da: Dumas Fils.
976realizmLat. realis = nesnellik, gerçeğe uygunluk. XIX. yüzyıl ortalarında, sanat alanında, doğa bilimleri, teknik ve sanayileşme sonucunda ortaya çıkan sorunlar ele alınmıştır: bireyin topluluğa olan ilişkisi ve çevresine uyumunu nesnellikle inceler. Darvin'in ve Heckel'in yapıtları ile de bilimsel temel kazanır. Üslûp akımı olarak klasik sanatın ülkücülüğünden ve romantizmden dönüştür. Bu sanat üslûbunda insan, günlük yaşamında, işinde ve topluluğa olan doğal ilişkileri içinde gösterilir.
977reis(T.K.O.): Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen ad.
978rejisörBir oyunun dengeli ve disiplinli bir yolda doğru ve güzel bir biçime sokulması için gereken çalışmaları hazırlayan ve yöneten sanatçı. Bir oyunun sahneden seyirciye sunulabilmesi için oyun yazarı, oyuncular, dekor sanatçısı, ışıklama uzmanı ve öteki uzmanlar ile işbirliği yaparak bu çalışmaları bağdaştıran, yöneten, oyuncuları belli bir anlayışta birleştiren sanatçı. (Sahneye koyucu).
979reklamBir oyuna çok seyircinin gelmesi için afiş, radyo ve gazetede kısa haber vermeler ve rejisörlerle konuşmalar gibi baş vurulan çeşitli yollar. (Tanıtma).
980renk çerçeveleriIşıldakların, lambaların önüne konan renkli cam ya da yanmayan saydam boyaları (asetatları) tutan çerçeveler.
981renk değiştirme aracıOtomatik olarak ışıldakların ve lambaların önündeki renkli camları ya da "asetatları" değiştiren düzen.
982renklendirmeBir konuşmada, monotonluktan kaçmak için seste ton, hız ve vurgu değişiklikliği yaparak metne hareket ve canlılık verme.
983repertorioit.Commedia dell'Arte'de öğüt ya da tirada dayanan sözler.
984repertuvarOyun planının incelenmiş, seçilmiş o dönem oynamaya elverişli görülüp oynanış için hazırlanmış oyun listesi (Oyun çizelgesi).
985replik1. Oyuncunun, sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz. 2. Oyunda, karşısındakinin sözüne gerekli karşılığı verme.
986revüKonu bakımından sıkı bir bütünlüğü olmayan, birbirlerine gevşekçe bağlanmış, tablo ya da skeçlerden kurulu kimi eğlendirici, kimi de alaycı, taşlayıcı özellikte bir gösteri. Revü, bir Fransız türüdür.
987rikhim(İsi. Tiy.) Arap gölge oyununun kalıcı kişisi.
988rismanbaz(Körm. O.):İp üstünde yürüyerek hüner gösteren oyuncu.
989ritimBelirli bir ses dizisinin belirli bir ölçü içinde düzenlenmesi.
990rol(Lat. Rotulus, tomar) 1. Bir tiyatro oyuncusunun bir oyunda söylemesi gereken sözler. 2. Bir oyunda bir oyuncunun oynadığı ya da yaşadığı kişilik.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir