| 151 | bitim | Oyunun sonucu sonuç bölümü. |
| 152 | bitiş | Oyunun son sahnesi. |
| 153 | bitiş sözleri | Bir oyunun son sözü ya da sözleri. |
| 154 | biyomekanik oyun düzeni | Rus rejisörü Meyerhold'un "Yapıcılık" (constructivist) tutumuna ve onun sahneye koyuş yöntemine verilen ad. |
| 155 | bodrum tiyatrosu | Bir yapının alt katındaki tiyatro az seyirci alan, büyük tiyatro repertuvarlarından ayrı (daha çok öncü oyunları kapsayan) repertuvarı olan küçük tiyatro. İkinci Dünya Savaşından sonra daha çok Almanya'da ve Avusturya'da. |
| 156 | bolulu | (Kar.): Kendi bölgesinin ağzıyla konuşan, ama İstanbul törelerini benimsemiş aşçı tipi. |
| 157 | bosko | (Tul.): Sahnede dağlık, açıklık doğayı gösteren arka dekor. |
| 158 | boyalı lamba | Renkli cam ya da asetat bulunmadığı zaman kullanılan boyalı lamba. |
| 159 | boyut | Yayılma: Tiyatroda üç boyut kullanılır: 1. Genişlik 2. Derinlik 3. Yükseklik. Bu üç boyut oyuncu ve seyirci yerleri için de söz konusudur. |
| 160 | bölge tiyatrosu | Büyük kentler dışında kurulan, bulundukları yerlerin dolaylarında da oynayabilmek işinde gezici niteliğini taşıyan tiyatrolara verilen ad. |
| 161 | bölümcük | bk. Meclis. |
| 162 | brigella | Commedia dell'arte türünün bir uşak tipi. Kötü yürekli, kolayca adam öldüren biridir. Kötü. görünüşlü bir yarım maskesi vardır. |
| 163 | broteyon | Eski Yunan tiyatrosunda gök gürlemesini sağlayan ilkel aygıt. |
| 164 | budama | Oyunun tümü yararına kesilmesi gerekli bölümleri ya da dizeleri oynayış için çıkartma. |
| 165 | buf | Açık saçık, güldürücü oyun türü. Bu tür oyunların güldürücü sahnelerinde çoğu kez yüz kızartıcı durumlar, davranışlar vardır. |
| 166 | bukko | Atellan komedyasında soytarı tipi. Bu soytarının eşi bir aptal tipi olan Makkus'tur. |
| 167 | bulgu | bk. tanıma. |
| 168 | bulvar komedyası | Gişe başarısını ve seyirciyi kolayca kazanmayı erke edinen, hafif komedyalara verilen ad. (Fransa'da yaratıldı). |
| 169 | burjuva oyunu | Sıradan seyirciye yönelen, seyircinin duygularıyla oynayan bir oyun türü. |
| 170 | burla | Türünün gülünçlü ara oyunu. |
| 171 | burlesk | Şakacı sözcüğünden gelir. Kaba çizgili, kişileri ya da kusurları gülünçleştiren çoğu kez yerici, taşlayıcı, abartılı bir güldürü çeşidi. Amerikan tiyatrosunda kaba ve açık bir gösteri türüne de burleks adı verilir. |
| 172 | Butafor | Plastik sahne eşyası, heykel vb. |
| 173 | butaforcu | Oyun için gerekli plastik sahne eşyasını hazırlayan ve yapan uzman. |
| 174 | büyücü | (Kar.): Eski çağlardan kalma, büyü yapan bir tiptir. Çoğunlukla kadındır. |
| 175 | büyük boy kukla | (Kuk.) Boyları uzun olan ve yukardan, iplerle idare edilen kukla. |
| 176 | büyük gösteri oyunu | Şatafatlı görünüşte olan, öze önem verilmeyip daha çok dış gösterişi amaç edinen oyun türü. |
| 177 | büyükler komedyası | Kralları, prensleri ve soyluları konu alan, onları taşlayan oyun, türü. |
| 178 | büyüleyici sanki | Bir oyuncunun kendi yaşantısı olmayan bir rolü "sanki" sözcüğüyle değerlendirip o rolün gerekli havasına daha iyi girebilmesi için kendini büyülemesi. Stanislavski Yöntemi, |
| 179 | cadaloz | (Kuk): Üvey anne tipi. |
| 180 | cadı | (Kar.): Çoğu kez yaşlı, büyü yapan kadındır. Geceleri şurada burada görünerek insanlara kötülük yaptığı sanılan bir hortlaktır. |