| 2641 | Scanoscope | Sinema ABD'de geliştirilen ve sıkıştırmaca dayanan bir geniş görüntülük işlemi. |
| 2642 | Scheiner duyarlığı | Sinema Film duyarlığını belirtmek amacıyla Prof. Julius Scheiner'in bulduğu bir yöntem. (Dereceyle belirtilen bu yöntemde, 3 Scheiner derecesi, duyarlığın bir katı artışını gösterir). |
| 2643 | Schüfftan işlemi | Sinema Belli bir bezemin yalnız bir parçasının doğal büyüklükte yapılıp, geri kalanının minyatür olarak hazırlanmasına, bu ufak parçanın bir aynadan yansıyan görüntüsünün yarım bezemle birlikte alındığında tamamlanmış büyük bezem görüntüsü vermesine dayanan ve görüntü yönetmeni Eugen Schüfftan'ın geliştirdiği bir film hilesi. |
| 2644 | SECAM renk işlemi | TV. 1958'de Fransa'da Henri de France'ın NTSC renk işleminin aksaklıklarını gidermek amacıyla geliştirdiği, renklilik alt taşıyıcısının her kez yalnız bir renkle ilgili bilgiyi taşıdığı, bu bilginin de her satırda almaşık olarak değiştiği, ayrıca yine her satır için gönderilen renklilik bilgisinin almaçta geciktirme satırıyla tutulabilip, öbür satır için de kullanılabildiği renkli televizyon işlemi. ("SECAM = sequential couleur à mémoire = anımsamalı, almaşık renk" anlamına gelir. Bu işlemin daha geliştirilmişi "SECAM III" adını taşır). |
| 2645 | seçik | Sinema/TV. Bir konunun duyarkat ya da almaç görüntülüğü üzerindeki görüntüsünün bulanıklıktan uzak, her noktasının görüntüde bir nokta oluşturacak arılıkta olması. |
| 2646 | seçiklik | Sinema/TV. 1. Bir optik dizgenin oluşturduğu görüntünün seçik olma durumu. 2. Bir televizyon resminin, bu resmi oluşturan satırların sayısıyla gerçekleşen belirginliği, arılığı. (Satır sayısı ne denli çoksa seçiklik de o denli yüksektir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı bu satır sayısı da sınırlıdır. Genellikle 405, 441 satırlar düşük seçiklik, 525, 625 satırlar orta seçiklik, 819 satır yüksek seçiklik olarak belirlenir. Türkiye, tüm Avrupa ülkelerinin benimsediği CCIR 625 satır ölçününü seçmiştir). |
| 2647 | seçim | Sinema Çekimler arasından kurguda kullanılacakları ayırma. |
| 2648 | seçme gücü | Sinema/TV. 1. Bir optik dizgenin, birbirine yakın iki noktayı seçiklikle aktarabildiği en küçük uzaklık. 2. Gözün aynı özelliği gösteren niteliği. |
| 2649 | seki | Sinema/TV. Alıcı ile alıcı yönetmeni ve yardımcısının yüksek görüş noktasında çalışabilmelerini sağlamak için yapılmış ayaklı, dört köşe, yüksekçe kürsü. |
| 2650 | sekizinci sanat | TV. Yedinci sanat diye adlandırılan sinemadan sonra çıktığı için televizyon sanatını anlatmakta kullanılan deyim televizyon sanatı. |
| 2651 | Selecta-Vision | TV. ABD'de RCA'nın geliştirdiği ve elektronik görüntü saptama ile hologramın birleştirilmesinden oluşan işlem. |
| 2652 | selüloit | Sinema 1. İnce, saydam, bükülebilir olan, selüloit sinema filmlerinin tabanını yapmakta kullanılan, selüloz nitrat ve kâfurudan yapılan ısılyoğruk özdek. 2. (Mecaz olarak) Film. |
| 2653 | selüloz | Sinema Doğada bitkilerin göze zarlarında bulunan özdek, ağaç elyafı film tabanlarındaki selüloz asetat ile selüloz nitratın temel özdeği. |
| 2654 | selüloz asetat | Sinema Asit anhidritlerin selülozu etkimesinden elde edilen ester asetat tabanın temel özdeği. |
| 2655 | selüloz nitrat | Sinema Selülozun nitrik asit esteri nitrat tabanın temel özdeği. |
| 2656 | selüloz triasetat | Sinema Selüloz asetatın bir çeşidi triasetat tabanın temel özdeği. |
| 2657 | sepet | Sinema 1. Özellikle kurgu çalışmaları sırasında gereksiz film parçalarının içine konulduğu, kenarları ve içi bez kaplı sepet. 2. Bakımlık ya da göstericideki bir filmin, alıcı makara kullanılmadığı vakit bir yerde toplanması için kullanılan aynı çeşit kap. |
| 2658 | sertleştirme | Sinema Açındırma sırasında yumuşamış olan duyarkatı dış etkilerden korumak amacıyla, bazı sülfatlar ekleyerek sağlamlaştırma. |
| 2659 | sertlik | Sinema/TV. Bir görünçlüğün doğadaki, filmdeki ya da görüntülükteki aydınlık ve karanlık bölümleri arasındaki başkalık, ilişki. |
| 2660 | sertlik aralığı | Sinema/TV. Sertlik oranının en yüksek olduğu durum en karanlık noktalar ile en aydınlık noktalar arasındaki oran. |
| 2661 | sertlik ayarı | TV. Genellikle parlaklık ayarıyla birlikte yapılan, almaca gelen resim iminin gücünü değiştirmek yoluyla görüntülükteki resmin sertliğini düzenleme işi. |
| 2662 | sertlik düğmesi | TV. Almaçlarda sertlik ayarını sağlayan düğme. |
| 2663 | sertlik düşmesi | TV. Televizyon iminin zayıflamasından ötürü sertlik oranındaki düşme. |
| 2664 | sertlik eksikliği | Sinema/TV. Bir görünçlüğün doğadaki, filmdeki ya da görüntülükteki aydınlık ve karanlık bölümleri arasında sertlik bulunmaması ya da pek az olması. |
| 2665 | sertlik oranı | Sinema/TV. Birbirine komşu tonlar arasındaki aydınlık - karanlık ilişkisi bu ilişkiyi belirtmekte kullanılan terim. (Sertlik oranı arttıkça, bu iki nokta birbirinden daha kesinlikle ayrılır sertlik oranı azaldıkça, komşu iki nokta birbiri içinde yitmeğe başlar). |
| 2666 | serüven filmi | Sinema Kişilerinin tehlikelerle dolu, serüvenli bir yaşam sürdükleri soluk kesici olaylar, kahramanca davranışlarla dolu olan, hızlı dizemli filmler için kullanılan genel terim. |
| 2667 | ses aktarması | bk. aktarma |
| 2668 | ses alıcısı | Sinema Sesli film çeviriminde kullanılan ve ses kuşağının üzerine optik ses imlerini saptayan alıcı. |
| 2669 | ses alkınması | bk. alkınma |
| 2670 | ses ara yinelenim yükselteci | TV. Almaçta, resim ve ses imleri ayrıldıktan sonra, ses ara yinelenimini güçlendiren yükselteç. |