| 2851 | sinema uygulamanı | bk. uygulaman |
| 2852 | sinema uygulayımı | Sinema Bir filmi gerçekleştirmek için başvurulan uygulayımsal araçların kullanılmasıyla ilgili yöntemler. |
| 2853 | sinema yapımcısı | bk. yapımcı |
| 2854 | sinema yapımı | bk. yapım |
| 2855 | sinema yapıtı | Sinema Bir düşünce, yaratı ürünü olarak film. (Bu anlamda sinema ürünü, herhangi bir gereç (film) üzerine saptanmış sanat yapıtı sayılır yani burada önemli olan, sinema ürününün, üzerinde saptandığı filmin özdeği (selüloit kuşak) değil, bu özdek üzerinde yer alan sanatsal yaratıdır, bundan dolayı da türe açısından "fikir ve sanat eseri" niteliği taşır). |
| 2856 | sinema yasası | Sinema Bir ülkedeki sinema çalışmalarını ya da bu çalışmaların bir bölümünü düzene bağlamak amacıyla çıkarılmış yasa. |
| 2857 | sinema yazarı | bk. yazar |
| 2858 | sinema yazınlığı | Sinema 1. Sinema konusunda yayımlanmış kitap ve süreli yayınların tümü. 2. (Dar anlamda) Oyunluk, film öyküsü, sinema romanı gibi yayınlar. |
| 2859 | sinema yılı | İng. cinematographical year] [Alm. Verleihjahr] Sinema Sinema mevsiminin başlangıcı temel alınarak hesaplanan yıl. (Genellikle 1 eylülden başlayıp ertesi yılın 31 ağustosuna değin sürer). |
| 2860 | sinema yöneticisi | Sinema Bir sinemanın çalışmalarını yöneten kimse. |
| 2861 | sinema yönetmeni | bk. yönetmen |
| 2862 | Sinema-Gerçek | Sinema 1. Sovyet yönetmeni Dziga Vertov'un 1922-1924'te "Pravda" ("Gerçek") gazetesine ek olarak çevirdiği dergi-film dizisi. Sinema-Gerçek, bir yandan giderek yerini yine Vertov'un geliştirdiği Sinema-Göz akımına bıraktığı gibi, çok sonraları bir başka sinema akımının da adı oldu. 2. Fransa'da 1957'ye doğru bazı bu-dunbilimcilerin bir yandan dolaysız sinema, bir yandan Vertov'un Sinema-Gerçek, Sinema-Göz akımını kendi araştırma alanlarına uygulamaları sonunda ortaya çıkan akım. Toplumbilimcilerin de aynı yöntemleri uygulamalarıyla, giderek bir toplumbilim ve budunbilim araştırma ve soruşturma aracı niteliğini kazandı. |
| 2863 | Sinema-Göz | Sinema Vertov'un Sinema-Gerçek'ten sonra geliştirdiği sinema akımı: Sinemaya, tiyatrodan ve başka alanlardan gelen bütün yabancı öğeleri temizlemeye çalışan bu akım, sinema merceğinin insan gözünün yerini alarak, her an her yerde yaşamı olduğu gibi saptamasını temel aldı. Alıcıyı sokağa, okullara, üretimliklere götürdü, yeni bir toplum yaratma çabasında olan insanları bu yaratma süreci içinde, doğaçtan saptadı kendinden sonraki bütün belgesel sinema okullarını büyük çapta etkiledi. |
| 2864 | sinema-röntgen | Sinema 1. Sinema alıcısı ile röntgen aygıtının birleşmesinden oluşan durum. 2. Röntgen ışınları yardımıyla iç örgenlerin devinimli görüntülerinin saptanması. |
| 2865 | sinemabilim | Sinema Sinema olgusunu tüm yönleriyle (sanat, estetik, işleyim, uygulayım, toplumsal olgu, vb.) ele alıp araştıran bilim dalı. |
| 2866 | sinemacı | Sinema 1. Sinemanın çeşitli kollarından birinde çalışan kimse. 2. Uğraşı sinemacılık olan kimse. |
| 2867 | sinemacılık | Sinema 1. Sinema filmlerinin gerçekleştirilmesi için gerekli araç ve gereçleri yapmak, film çevirmek, bunların sürümünü sağlamak için yapılan çalışmaların tümü. 2. Bu çalışmaları yapanların işi, uğraşı. 3. Sinema çalışmaları, uygulayımı, işleyimi, sanatıyla ilgili konular. |
| 2868 | sinemacılık okulu | Sinema Sinemacılık öğretimi yapılan, sinema uygulamanları, oyuncuları, sanatçıları yetiştiren öğretim kurumu. |
| 2869 | sinemacılık öğretimi | Sinema Sinemanın herhangi bir uğraş dalında sinemacı yetiştirmeyi amaçlayan öğretim. |
| 2870 | sinemacılık uğraşı | Sinema Sinemanın çeşitli kollarından herhangi birinde yapılan iş, uğraş konusu. |
| 2871 | sinemadışı | Sinema Sinema sanatının gereklerine, niteliklerine, özelliklerine aykırı düşen sinemaya uymayan. |
| 2872 | sinemalık çözümleme | Sinema Bir filmin sinema özellikleri yönünden yapılan, görüntü öğelerinin tek tek incelenmesine dayanan çözümleme. |
| 2873 | sinemasever | Sinema 1. Sinema sanatını, kültürünü benimsemiş, sinemaya bundan dolayı bağlı olan izleyici. 2. Sinemayı bilerek seven izleyici. |
| 2874 | sinematik | Sinema 1. Sinemaya özgü olan, sinema özelliği taşıyan, sinemaya gider özellikleri bulunan. 2. Sinemayla ilgili. |
| 2875 | sinematograf | Sinema Lumière Kardeşlerin, kendi buluşları olan sinema aygıtına verdikleri ad. (Bu aygıt hem alıcı, hem gösterici, hem de basım aygıtı olarak kullanılabiliyordu. Sinematograf ve bundan türeyen sinematografi sonradan sinema, sine biçiminde kısaltılarak çeşitli anlamlarda kullanıldı). |
| 2876 | siparişçi | Sinema/TV. Belirli koşulları taşıyan bir filmin ya da televizyon izlencesinin gerçekleştirilmesini, parası karşılığı isteyen kimse. |
| 2877 | sis | Sinema Genellikle çevirimde ya da işlemelikte bir yanlışlıktan, en çok boş filmin alıcıya takılıp çıkarılması sırasında makaraya ışık sızması sonucu filmin ışık almasından ileri gelen ve görüntü üzerinde kendini az ya da çok donuklukla gösteren kusur. |
| 2878 | sis etkisi | Sinema Görüntüde sis görünüşü sağlamak amacıyla çeşitli yollardan yaratılan etki. |
| 2879 | sisli | Sinema Sisi olan, herhangi bir nedenden üzerinde sis beliren. |
| 2880 | siyah doruğu | TV. Bir resim iminde, resmin en karanlık noktasına karşılık olan taşıyıcı dalganın en alçak değiştirim noktası. |