| 181 | habeş ırkı | Afrika'nın doğu bölgesinde, özellikle Habeşistan ovası ve Somali yarımadasında görülen kırmızı-kahverenginden kara-kahverengine kadar değişen koyuluktaki deri, dar kalça, geniş omuz, ince beden, uzun kol, uzun bacak, az kıllı beden, ince dudak, uzun kafa, |
| 182 | hadım etme | bk. cinsel örgen köreltme. |
| 183 | halayerli | Evlendikten sonra, erkeğin halasının yanına yerleşen (aile). |
| 184 | halk | Belli bir ülkede yaşayan, kan birliği taşıyan, aynı dili konuşan, benzer yaşama alışkanlıklarını sürdüren, ortak bir tarihi olan insanların oluşturdukları büyük birlik (Halk terimi aynı zamanda birbirlerinden dil ve köken bakımından ayrı olan, ama ortak b |
| 185 | halk sağaltıcılığı | Halkın, sayrılıkların nedenleri, belirtileri, süreleri konusundaki görüş ve inanışlarıyla sayrılıkları geçirmek ve onları sağaltmak için kullandıkları yöresel ilâçların, büyüsel ve geleneksel işlemlerin, uygulamaların tümü. |
| 186 | halk yaşamını araştırma | bk. bölgesel budunbilim. |
| 187 | halkbencilik | Kimi halkların kendilerini "insan", başka halkları da "barbar" olarak nitelemeleri değişik kültürlere bağlı toplumların kendi kültürlerinden olmayanlara karşı takındıkları üstünlük tavrı. |
| 188 | halkbilim | Belli bir ülkede yaşayan halkın kültür ürünlerini geleneklerini, törelerini, inanışlarını, müziğini, oyunlarını, masallarını, efsanelerini, türkülerini, geleneksel tiyatrosunu, halk hekimliğini, konut yapımını, araç-gereçlerini vb. inceleyen bilim. a. bk. |
| 189 | hamatsa | Kuzey Amerika'nın kuzeybatı kıyılarında yaşayan Kvakiutl'ların gizli birliğinin adı. |
| 190 | hayvan kutsama | Avcı kültürlerde ve avcılıkta görülen, avcıyla hayvan arasındaki büyüsel, gizemsel ve dinsel sıkı ilişki bu ilişki çevresinde toplanan büyüsel ve dinsel işlemler. |
| 191 | heidelberg insanı | Alt çene kemiği, 1907 yılında Heidelberg yakınında bulunan, yaklaşık olarak 300.000 yıl önce yaşamış olan insan. |
| 192 | heterizm | bk. özgür cinsel ilişki kuramı. |
| 193 | hoizan ırkı | Güneydoğu Afrika'da görülen kısa boy, ufak baş, kubbeli alın, yassı yüz, geniş burun, çıkık elmacık kemikleri, Moğol çekiğini andıran Hotanto çekiği, dışa dönük olmayan etli dudaklar, sandan bakır sarısına kadar değişen deri rengi, yapağı saç, kılsız bede |
| 194 | homo sapiens | 1778 yılında Linne'nin homo sapiens adını verdiği, bugün yeryüzünde yaşayan insan ırklarının hepsini içine alan tür. |
| 195 | homojen toplum | bk. bağdaşık toplum. |
| 196 | hotanto çekiği | Yukarı göz kapağının gözün üstüne düşüşü sonucu göz ucunun iç tarafa doğru daralması, gözün eğri ve çekik bir durum alması. |
| 197 | hotanto önlüğü | Doğu ve Güney Afrika'daki zenci halklarda, Kuzey ve Güney Amerika yerlileri ile Okyanusya adalılarında, ama özellikle Hotanto ve Buşmanlarda kadınların cinsel örgenlerinin iç dudaklarını güzellik ve olgunluk belirtisi olarak yapay bir biçimde uzatmaları, |
| 198 | hotanto plisi | bk. Hotanto çekiği. |
| 199 | hubilgana | Tibet'de yüksek bir lamanın (dinsel ve siyasal başkan) ölümünden sonra doğan çocuklar arasından geleceğin lamasını seçmek için izlenen geleneksel yolun adı. |
| 200 | hula dansı | Bugünkü hula dansıyla yalnızca ad benzerliği olan oyuncuları gizli derneklere benzer derneklerde yetiştirilen, tanrılar ve başkanlar onuruna yapılan, Havai yerlilerinin bir zamanlarki dinsel kökenli, ulusal dansları. |
| 201 | ırk | Kalıtımsal ıraları (deri, göz, saç rengi, saç biçimi, baş biçimi, boy, kan grubu vb.) bir birlik gösteren kişilerin oluşturdukları doğal topluluk, bk. sarı ırk, beyaz ırk, kara ırk. |
| 202 | ıslık çalma | Geceleyin çalındığında cinleri çağırdığına inanılan uzaktan uzağa konuşma aracı olarak kullanılan kızlar ve erkekler arasında arkadaşlık kurmak için yararlanılan, dudakları büzerek ya da ağıza parmak sokarak çıkartılan ince ve keskin ses. |
| 203 | içevlilik | Evlenecek kimsenin, eşini, üyesi bulunduğu topluluğun içinden seçmesi kuralını temel alan evlilik düzeni. |
| 204 | idol | bk. put. |
| 205 | iglu | Eskimoların kar ve buz katmanlarını sarmal biçimde, ustaca bir teknikle üst üste yerleştirerek yaptıkları kulübe. |
| 206 | ikat | İpliklerin boyanmak istenmeyen bölümlerinin ağaç kabukları, yapraklar ya da balmumuyla sarılarak boyaya batırılması yoluyla uygulanan, en çok da Endonezya'da (özellikle Sumatra'da), Siyam'da, Malaya'da ve Kamboçya'da yaygın olan bir tür boyama tekniği, a. |
| 207 | iki sınıf düzeni | bk. ikili düzen. |
| 208 | ikili düzen | Bir yerleşme yerinin, bir tribünün ya da bir klanın birbirine karşıt iki yarıma ayrılmasına, bölünmesine dayanan düzen. |
| 209 | ilkel düşünce biçimi | bk. ilkel düşünüş. |
| 210 | ilkel düşünüş | Genellikle eleştiriden yoksun olma çocuk düşüncesine benzeme bir sorunun ayrıntıları üzerinde gereği kadar durmama somutlaştırma ve kişileştirme eğilimi gösterme neden ve sonuç bağlantısını çoğunlukla çağrışımlara dayandırma gibi özelliklerle belirginlik |