English - Turkish And Turkish - English Sentences
English - Turkish Sentence Translation on Voscreen and Duolingo application


IDEnglishTurkish
333Our love has no limits.Bizim aşkımızın sınırı yoktur.
334He is weak in chemistry.Onun kimyası zayıf.
335We will have found more on saturdayBiz cumartesi günü daha fazlasını bulmuş olacağız.
336She will have taken her key.O, anahtarını almış olacak.
337She will have returned. O geri dönmüş olacak.
338He is giving hope.O umut veriyor
339When you were sleepingSen uyuyorken.
340Was it raining all day yesterday?Dün bütün gün yağmur yağıyor muydu?
341He was talking with you.O seninle konuşuyordu.
342No press?Basın yok mu?
343I know why you fail.Ben senin neden başarısız olduğunu biliyorum.
344He fits in the bed.O yatağa sığar.
345The dress fits.Elbise uyar
346Who believes in the children?Kim çocuklara inanır?
347In the South the weather is better.  Güneyde hava daha iyidir.
348She is in her own world now.O şimdi kendi dünyasında.
349No one goes out in this weather.Bu havada hiç kimse dışarı çıkmaz.
350The question is clear.Soru net
351I want something sweet.Ben tatlı bir şey isterim.
352We agree on this point.Bu noktada katılıyoruz.
353I want to go for a walk.Ben yürüyüş yapmak istiyorum.
354She did it on purpose.O onu bilerek yaptı.
355Over time everything changes.Zamanla her şey değişir.
356She did it on purpose.O onu bilerek yaptı.
357They have not heard from youOnlar sizden haber almamışlar.
358So far I have not received it.Henüz Ben onu teslim almadım.
359I have no interest in the matter.Benim meseleyle ilgim yok.
360The pleasure is ours.O zevk bize ait
361Nobody ever knew the truth.Hiç kimse gerçeği asla bilmedi
362Is it in our interestO bizim çıkaımıza mıdır?

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir