Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü - XML
Dilbilgisi Terimleri ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz


IDTerimAçıklama
31anlamSözcüklerin veya davranışların zihinde uyandırdığı izlenim.
32anlam bayağılaşması(Derleme. mana bayağılanması) Bazı sözcüklerin gerçek anlamlarının, yerine göre, bayağı ve kötü anlama kayması: Herif (kaba dilde erkek) , kabak (aptal, kaba adam) , uşak (emir kulu, köle) , canavar (Farsça'da "canlı" anlamını verirken bugünkü Türkçede "yırtıcı, cana kıyan" anlamlarını vermesi) gibi.
33anlam çokluğu(Derleme.. çokanlamlılık) Sözcüğün birden çok anlam vermesi: Yüz, ayak, el, dil, kara vb. (bk. eş sesli sözcükler) .
34anlam daralmasıGeniş kavramları olan bir sözcüğün, bu kavramlar içinden tek bir anlama bağlanabilmesi: Mal (geniş anlamda bütün mallar, dar anlamda hayvan, davar) , yemiş (geniş anlamda bütün yemişler, dar anlamda incir) , salatalık (geniş anlamda salata yapılabilen her türlü sebze, dar anlamda hıyar) örneklerinde olduğu gibi.
35anlam değişmesiAnlamın daralması, genişlemesi, kayması, iyileşmesi veya bayağılaşması: Yemiş (bütün yemişler anlamından incir anlamına) , terkos (göl adı anlamından musluk suyu anlamına) , palas (saray anlamından rahat, kolay, gevşek, kötü anlamına) vb.
36anlam genişlemesiDar bir anlamda kullanılan bazı sözcüklerdeki anlamın zamanla, ilgili kavramlara yayılması: Terkos (bir göl adından anlam genişlemesiyle musluk suyu anlamının doğması) , baş (kafa anlamından anlam genişlemesiyle her meslek ve kuruluştaki üst aşama anlamının doğması) , ödül (güreşi kazananlara verilen armağan anlamından bütün armağanlarda kullanılması gibi) vb.
37anlam kayması(Derleme. başka manaya geçiş, anlam yer değiştirmesi) Yeni bir anlam vermek üzere, sözcüklerin gerçek anlamlarından kayarak kalıplaşmaları: Hanımeli, aslanağzı, imambayıldı, başsavcı, adamotu, dil dökmek, yüz sürmek, ağız yoklamak vb.
38anlambilim(Derleme. anlambilgisi, anlambilimi) Sözcüklerin anlam bakımından çeşitli yönlerde gelişmesini inceleyen bilim.
39anlatımBir düşünce veya duyguyu bildirmek üzere kullanılan yargılı veya yargısız sözcük ya da sözcükler dizisi.
40anlatım titremi(Derleme. mantık titremi, mantık tonlanması) Anlatımda mantık ve düşünce özelliğine göre meydana gelen titrem:Hava açarsa gideriz Okusaydın öğrenecektin Gelseydin görecektin vb.
41araç durumuSözcüğün araç gibi kullanıldığını ya da zaman bildiren sözcüğün belirteç olduğunu gösteren durum. Türkçede bu durum genellikle -in ekiyle gösterilir : Ardın ardın gitmek, için için yanmak yazın, kışın, güzün vb.
42araç durumuyla ikilemeSözcüklerinin ikisi de araç durumuna girmiş ikileme: İçin için yanmak, ucun ucun bitirmek, canla başla çalışmak vb.
43aratümce(Derleme., ara cümle,,ara söz, aradeyi) Birleşik veya yalın tümcelerde anlamı biraz daha açıklamak için araya giren tümce: Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz O isterse, pek ummam ya, gidebilir Bütün dostları, zaten onun pek dostu da yoktu, kendisini bırakıverdiler vb.
44argoKullanılan ortak dilden ayrı olarak, belirli toplulukların, sesbilgisi, yapıbilgisi, sözdizimi ve anlam bakımından özellikler gösteren dili veya sözcük dağarcığı: Uçlanmak (vermek) , papel (para) , tüymek (kaçmak) , çakmak (sınıfta kalmak veya anlamak) vb.
45artavurt ünsüzü(Derleme.. arka avurt konsonu, art avurt konsonu, artavurtsu konson) Dil ucunun artdamağa çarpmasından meydana gelen ve dilin yanlarından akan ses: Dal, bal, al gibi sözcüklerdeki l ünsüzü vb.
46artdamak ünsüzü(Derleme., artdamak konsonu, artdamaksı konson, artdamak fonemleri) Ciğerlerden gelen havanın dil sırtı yardımıyla artdamağın çeşitli noktalarında bazen patlayarak bazen de sızarak meydana getirdiği ünsüzler : k, g, ğ, k (altı noktalı) , g (altı noktalı) , ğ (altı noktalı) vb.
47asıl vurgu(Derleme., başlıca vurgu, anadili vurgusu, gelenek vurgusu) Sözcüğün aslındaki vurgu: Ankara, kartal (kuş) , Kartal (yer adı) , sirkeci (sirke yapan veya satan) , Sirkeci (yer adı) sözcüklerinde olduğu gibi.
48atasözüEski kuşakların denemelerinden kalma yol gösterici, akıl verici yargı ve öğüt : Ak akçe kara gün içindir Gülme komşuna gelir başına Damlaya damlaya göl olur vb.
49avurt ünsüzü(Derleme.. avurt konsonu, avurtsu konson, yanak ünsüzü) Dil ucunun öndamağa veya artdamağa çarpmasından meydana gelen ve dilin yanlarından akan ses: Dil, bel, el, dal, bal, al sözcüklerindeki I ünsüzü gibi (bk. artavurt ünsüzü) .
50aykırılıkBazı sözcüklerin kurallara aykırı düşmesi, (bk. kural dışı) .
51bağımlı sıralı tümceAnlam bakımından birbirine bağlı olan ve özneleri, tümleçleri veya yüklemleri ortak bulunan tümceler: İnsanlar uyumuyorlar, okuyorlar, bakışıyorlar, sessiz sedasız konuşuyorlardı Öğretmen gelmiş ve gitmiştir Kalem yere düştü ve kayboldu Ali kitabı karaladı, Ahmet sildi Ali mektubu okuyordu, Ahmet çeki verdi Biri gezmeye gitti, öteki çalışmaya Ali de uyudu, Ahmet de vb.
52bağımsız sıralı tümceAnlam bakımından birbirine bağlı olduğu halde özneleri, tümleçleri, yüklemleri ayrı olan tümceler: Şu kuru, çıplak memlekete ulaşmak için neden bu kadar yollar aştık, zahmetlere katlandık, insan bir türlü anlayamıyor iki gün bitmez tükenmez yokuşlar çıktık, bin zahmetle bir hana varıldı Alabildiğine yağmurlar yağıyor, küçük yokuşlardan denize büyük seller akıyordu vb.
53bağlaç(Derleme bağ, bağlama) Eş görevli sözcükleri veya tümceleri birbirine bağlayan sözcük: Ve, veyo, veyahut, ile, bile, fakat, çünkü, madem, ya..... ya, gerek....gerek, ne ......ne, hem de, ya da, ki vb.
54bağlaç tekrarlanması(Derleme.. tekrarlı bağlaç, çatallı bağlaç) Eş görevli öğeler arasında aynı bağlacın tekrarlanarak kullanılması: Günlerce ne gördüm ne de bir kimseye sordum Ne Ahmet ne de Ali bu işi yapabilir Ayşe ya gelir ya gelmez Bende çalıştım o da Kâh konuşarak kâh susarak ilerliyorduk Gelsin de ama bugün ama yarın vb.
55bağlaçlı ikilemeAnlamı pekiştirmek için "ve, de" bağlaçlarıyle aynı sözcükten kurulan ikileme: Yıllarca ve yıllarca, günlerce ve günlerce, ancak ve ancak ev de ev, coştu da coştu, ağladı da ağladı vb.
56bağlaçlı özneBağlaçla pekiştirilmiş özne: Sen ki benim en iyi arkadaşımsın, bana bunu yapmamalıydın Ben ki geometriden anlamam, bu problemi kolayca çözdüm Siz de bu işlerin ehlisiniz vb.
57bağlaçlı tamlamaAdlarının veya sıfatlarının arasına bağlaç alan ad veya sıfat tamlaması: Subay ve erlerin fedakârlığı hakimlerin dürüstlüğü ve çalışkanlığı işçi ile işverenin hakları ve görevleri anne ve baba sevgisi ve saygısı çalışkan ve terbiyeli öğrenci zeki fakat tembel çocuk vb.
58bağlaçlı yantümce(Derleme., ki'li yancümle, ilgileme cümlesi) Birleşik tümcelerde ki bağlacıyle temel tümceye bağlanan yantümce: O zaman dediler ki bu kanunlar bizim eserimiz değildir Diyorlar ki yazarlar yeni dili benimsediler Öyle zannediyorum ki bugün Ali mutlaka gelir vb. (bk. ki bağlacı) .
59bağlaçsız bağlamaÇok defa ikilemelerde olduğu gibi sözcüklerin ve tümcelerin bağlaç kullanılmadan yan yana sıralanıp bağlanması: Defter kalem almak torun tosun sahibi olmak okur yazar insanlar ana baba sevgisi saygısı kılığı kıyafeti düzgün bir adam Çabucak evi derledi topladı, sokağa çıktı Çocukları yıkadı, giydirdi, yedirdi, uyuttu vb.
60bağlama ulacı(Derleme.. atıf gerundiumu) “Ve” bağlacı görevinde kullanılarak, kendinden sonraki çekimli eyleme veya eylemsiye zaman ve kişi bakımlarından uyan ulaç: Gelip gitti (geldi ve gitti) , gülüp geçti (güldü ve geçti) , gelip gelmemek (gelmek ve gelmemek) , gelip gittikçe (geldikçe ve gittikçe) vb.

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir