61 | bağlantı ünlüsü | (Derleme. bağlantılı ek ünlüsü, bağlama vokali, bağlayıcı ünlü) Sözcük içinde belirli eklerin kök veya gövdelere bağlanmasında kullanılan ünlü: -a- (yat-a-r) , -e- (iç-e-r) , -ı- (at-ı-l-) , -i- (ev-i-m) , -u- (koş-u-ş-) , -ü- (gör-ü-n-) vb. |
62 | bağlantılı ek | Ünsüzle biten sözcük kök veya gövdelerine bağlantı ünlüsüyle bağlanan ek: -m (ev-i-m) , -n (ev-i'-n) , -miz (ev-i-miz) , -niz (ev-i-niz) , -mtırak (yeşil-i-mtrak) , -msi (yeşil-i-msi) , -nci (bır-i-nci) , -n- (gör-ü-n-) , -l- (kur-u-l-) , -ş- (gül-ü-ş-) , -t- (ak-ı-t-) vb. |
63 | belgisiz adıl | (Derleme.. belgisiz zamir) Belgisizlik kavramı veren adıl: Herkes, kimse, falan, filan, biri, çoğu, hepsi, başkası, birçoğu, birkaçı, birazı, birtakımı, bazısı, birbirini vb. |
64 | belgisiz sıfat | (Derleme. belirsiz sıfat) Bir adı belgisizlik bakımından belirten sıfat: Hiç kimse, bir kimse, birtakım insanlar, her kadın, bazı işler, kimi gün, herhangi iş, filan yer, falanca saat, birçok kimse, birkaç söz, biraz tuz vb. |
65 | belirli geçmiş kipi | (Derleme., belirli mazi, görülen geçmiş zaman, -di-li geçmiş) Eylemin belirttiği kavramın, içinde bulunulan zamandan önce olup bittiğini kesinlikle bildiren kip. Bu kip Türkçede, -di ekiyle kurulur: 1. K. T. geldim (gel-di-m) , aldım, oldum, güldüm vb. 2. K. T. geldin (gel-din) , aldın, oldun, güldün vb. 3. K. T. geldi (gel-di) , aldı, oldu, güldü vb. 1. K. Ç. geldik (gel-di-k) , aldık, olduk, güldük vb. 2. K. Ç. geldiniz (gel-di-niz) , aldınız, oldunuz, güldünüz vb. 3. K. Ç. geldiler (gel-di-ler) , aldılar, oldular, güldüler vb. |
66 | belirsiz geçmiş kipi | (Derleme.. nakli mazi, anlatılan geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş zaman, miş'li geçmiş) Eylemin belirttiği kavramın, içinde bulunulan zamandan önce olup bittiğini başkasından duyarak veya belirsiz olarak bildiren kip. Türkçede bu kip -miş ekiyle kurulur: 1. K. T. gelmişim (gel-miş-im) , almışım, olmuşum, gülmüşüm. 2. K. T. gelmişsin (gel-miş-sin) , almışsın, olmuşsun, gülmüşsün. 3. K. T. gelmiş (gel-miş) , almış, olmuş, gülmüş. 1. K. Ç. gelmişiz (gel-miş-iz) , almışız, olmuşuz, gülmüşüz. 2. K. Ç. gelmişsiniz (gel-miş-sin-iz) , almışsınız, olmuşsunuz, gülmüşsünüz. 3. K. Ç. gelmişler (gel-miş-ler) , almışlar, olmuşlar, gülmüşler vb. |
67 | belirsiz özne | Türkçedeki bazı eylemlerin 3. kişi çekimlerinin belli olmayan öznesi: Mektup istemez, telgraf yeter Bazen olur saatlarca acıkmam Birden aklıma geldi Geçmiş olsun vb. |
68 | belirteç | (Derleme.. katmaç) Bir eylemin, bir sıfatın ya da bir başka belirtecin anlamını zaman, yer, ölçü, nitelik, soru kavramları bakımından etkileyen sözcük: Çok konuşuyor Erken gelince şaşırdık En iyi arkadaş kitaptır En fazla kazanan en çok çalışandır vb. |
69 | belirteç eki | Bazı sözcüklere gelerek belirteç kuran yapım eki : -in (ilk-in, yaz-ın, kış-ın, güz-ün, gündüz-ün) , -ler-i (gece-ler-i, sabah-lar-ı, akşam-lar-ı) -leyin (sabah-leyin, akşam-leyin) -ce (böyle-ce, öyle-ce, şöyle-ce) -cesine (sürünür-cesine, ölür-cesine) vb. |
70 | belirtili nesne | (Derleme., nesne, -ili tümleç, -ili nesne) Geçişli eylemi tümleyen ve belirtme durumunda bulunan tümleç: Bu meseleyi çözmeden gitmeyin Çocuklar annelerinin evde bulunmayışını fırsat bilirler Ali evi sattı, bahçeyi bıraktı Bazı insanlar okumayı sever, yazmayı sevmez Kar bütün limanı sarmıştı vb. |
71 | belirtili tamlama | (Derleme. birinci nevi izafet, belirtili isim tamlaması, belirtili isim takımı) Tamlayanı -in (-nin) takısı, tamlananı 3. kişi iyelik eki alan ve belirli bir kavram taşıyan tamlama: Ali'nin evi, Ahmet'in gelmesi, evin kapısı, hanın duvarı, onun evi, bizim evimiz vb. bk. tamlayan durumu. |
72 | belirtisiz nesne | (Derleme., belirtisiz tümleç, dolaysız tümleç, vasıtasız tamlayıcı nesne, düz nesne) Yalın durumda bulunan nesne : Para almak, kitap, kalem almak, başkan seçmek, yemek seçmek, çukur kazmak, defter tutmak, bina yapmak, tezgâh kurmak vb. |
73 | belirtisiz tamlama | (Derleme. ikinci nevi izafet, belirtisiz isim tamlaması, belirtisiz isim takımı) Tamlayanı yalın durumda olan, tamlananı 3. kişi iyelik eki alan ve çok defa tür kavramı veren ad tamlaması: Ev kedisi, han duvarı, yazı masası,Eskişehir ili, Beypazarı ilçesi, İzmir körfezi, İstanbul limanı. Aras nehri, Toros dağları, Van gölü vb. |
74 | belirtme durumu | (Derleme.. yükleme durumu, yükleme hali, -i hali) Ad görevindeki sözcüğün taşımakta olduğu kavramın etkilendiğini bildiren durum. Türkçede bu durum -i (ve değişimleri olan -ı, -u, -ü -y-i, -y-ı, -y-ü, -y-u) ekiyle belirtilir : Evi (ev-i) , bahçeyi (bahçe-y-i) , çocuğu (çocuğ-u) , düşünceyi (düşünce-y-i) , üzümü (üzüm-ü) Evi gezdik Çocuğu uyuttu İstanbul'a gitmeyi düşünüyorum Sağlam düşünceyi bulana kadar aramalıyız vb. |
75 | belirtme sıfatı | (Derleme., tayin sıfatı) Bir adı, gösterme, soru veya belgisizlik bakımlarından belirten sıfat: Bu kitap, o adam, hangi ağaç, ne biçim, dördüncü ev, kimi insanlar, vb. |
76 | belirtme vurgusu | (Derleme.. anlatış vurgusu, mantık vurgusu) Anlatımı etkili kılmak için, tümce içinde, önem verilmek üzere, eylemindeki veya eylemin yanına getirilen sözcükteki kuvvetli vurgu: Gel buraya!, Defol buradan!, Bitsin artık bu iş! vb. |
77 | belirtmeli ikileme | Sözcüklerinin ikisi de belirtme durumunda bulunan ikileme: Yaşını başını almak, elini eteğini çekmek, evini barkını satmak vb. |
78 | benzer hece yutumu | (Derleme., benzerlik yutumu) Bazı sözcüklerde üst üste gelen benzer iki heceden birinin kaybolması: (dur-ur) > -dur, (yor-ur) > -yor, (var-ır) > var vb. |
79 | benzeşen | Ünsüz veya ünlü benzeşmelerinde etki altında kalarak değişmeye uğrayan ünsüz veya ünlü: Sütçü (süt-çü) , ekmekten (ekmek-ten) , evlerden (ev-ler-den) , odalardan (oda-lar-dan) sözcüklerinde bulunan -çü, -ten, -ler-den veya -lar-dan eklerindeki ünsüz ve ünlüler gibi. |
80 | benzeşme | (Derleme.. özümleme) Bir sözcükte bir sesin başka bir sesi kendisine benzetme etkisi: Evler (ev-ler) , odalar (oda-lar) yavrucuk (yavru-cuk) (göğde) > gövde (o+ile) > öyle, (o+bir) > öbür (yurt-daş) > yurttaş etmek> ekmek (penbe) > pembe, (çarşanba) > çarşamba vb. |
81 | benzeşmezlik | (Derleme., aykırılaşma, benzeşmeme, özgeleme) Bir sözcükte bulunan, aynı veya benzeri seslerden birinin değişikliğe uğraması: Kınnap> (kırnap) , (attar) > aktar, (makkap) > matkap, (muşamma) > muşamba örneklerinde olduğu gibi. |
82 | bildirme kipleri | (Derleme., haber kipleri, basit kipler) Belli zaman kavramı veren, belirli geçmiş, belirsiz geçmiş, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kipleri: Geldi (gel-di) , gelmiş (gel-miş) , geliyor (gel-iyor) , gelir (gel-ir) , gelecek (gel-ecek) vb. |
83 | bildirme koşacı | (Derleme.. sürerli koşaç, -dir eki) Sürerlik, kesinlik veya kuvvetli bir ihtimal kavramlarını vermek üzere yüklemin sonuna gelen ve bazen belirteç gibi kullanılan durur sözcüğünün ekleşmiş şekli olan -dir eki. Bildirme koşacı, bildirme kiplerinden geniş zaman ve belirli geçmişte kullanılmaz. İsteme kiplerinden de yalnız gereklik kipiyle kullanılabilir, gelmelidir gibi : Ankara Atatürk zamanında başkent olarak kurulmuştur Sivas dağlan şimdi karlarla örtülüdür Belki söylemişimdir, hatırlamıyorum Mutlaka gitmişsindir, ama unutmuşsun Saatlardır sizi bekliyorum vb. |
84 | bildirme koşacıyle özne | Bildirme koşacıyle kurulan tümcenin özne görevinde kullanılması: Bir yağmurdur başladı Bir telâştır gidiyor Bir kahkahadır koptu Yaş altmışa yaklaşınca insanları bir ölüm korkusudur alır vb. |
85 | bildirme tümceleri | (Derleme. bildirme cümlesi) Yüklemi bildirme kiplerinden biriyle kurulan tümce: Eve gidiyoruz İstanbul güzel bir şehirdir Ahmet dersini bitirdi Ali gitmiş ama gelecek vb. |
86 | bilim dili | (Derleme., bilgin dili, bilimsel dil) Bilim dallarında belirli terimlerle kullanılan dil : Meteoroloji dili, kimya sanayii dili, tıp dili vb. |
87 | birinci kişi | Çekimli eylemlerde ve adıllarda belirtilen, konuşan veya konuşanlar: Geldim, gelmişim, geliyorum, gelirim, geleceğim, gelsem, geleyim, gelmeliyim ve ben adılı (1. kişi tekil) geldik, gelmişiz, geliyoruz, geliriz, geleceğiz, gelsek, gelelim, gelmeliyiz ve biz adılı (1. kişi çoğul) örneklerinde olduğu gibi. |
88 | birleşik ad | (Derleme.. mürekkep isim, bileşik isim) Birleşik sözcük biçiminde kurulmuş ad: Aslanağzı, başkent, kaptıkaçtı, cumartesi, sivrisinek, biçerdöver, imambayıldı vb. . |
89 | birleşik belirteç | Birleşik sözcük biçiminde kurulmuş belirteç: Bugün geldi Biraz bekleyin Ulu orta konuşuyor vb. birleşik ek Tek heceli olmayan ek: -inti (gez-inti, gör-üntü, kal-ıntı) , -ince(gel-ince kal-ınca) , -inci (bir-inci, üç-üncü, altı-ncı) vb. |
90 | birleşik eylem | (Derleme., karmaşık fiil, mudil fiil, kaynaşmış bileşik fiil, anlamca kaynaşmış bileşik fiil Bir sözcük ile biçim veya anlam bakımından kaynaşıp kalıplaşan eylem : Reddetmek, hissetmek, addetmek, kaybolmak, kaydolmak, emreylemek, gidi-vermek, bakakalmak, yapabilmek, düşeyazmak, ifade etmek, hitap etmek, icat etmek, rica eylemek, hasta olmak, yok olmak, gidecek olmak vb. |