3571 | yazlık sinema | Sinema Açık hava sinemalarının yazları çalışan çeşidi. |
3572 | yazman | Sinema/TV. Bir filmin çevrilişi ya da bir televizyon izlencesinin hazırlanışı sırasında, çalışmalarla ilgili bütün bilgileri hazırlayan, gerekli notları tutan, çevirimlerle ilgili yazanakları düzenleyen kimse. |
3573 | YD. | bk. yinelenim değiştirimi |
3574 | yedeklemek | Sinema 1. Bir filmin çevrilmesi sırasında bir oyuncunun bazı görünçlüklerdeki oyununu başkasına oynatmak. 2. Bunu yapan kimsenin eylemi. |
3575 | yedinci sanat | Sinema İtalyan asıllı Fransız eleştirmeni Canudo'nun güzel sanatların geleneksel altı dalına kattığı sinema sanatını anlatmak için kullandığı deyim sinema sanatı. |
3576 | yeğinlik | Sinema/TV. Işık, mıknatıslı alan, akım, vb. etkileyici niceliklerin birim zamandaki çokluklarını belirten ölçek. |
3577 | yel aygıtı | Sinema Filmlerde yel, fırtına etkisi yaratmakta kullanılan aygıt. |
3578 | Yeni Amerikan Sinema Topluluğu | Sinema Yeni Amerikan Sineması akımını oluşturan topluluk. Geleneksel Amerikan sinemasına, özellikle Hollywood ürünlerine karşı bir tepki olarak doğdu bu sinemanın yapım ve yönetim yöntemlerine taban tabana karşıt bağımsız, dar bütçeli, deneysel yanı ağır basan çalışmalara yöneldi. Yeraltı Sineması bu akımın bir koludur. |
3579 | Yeni Amerikan Sineması | Sinema 1960'larda ABD'de bir bölük bağımsız sinemacının kurduğu Yeni Amerikan Sinema Topluluğu'nun oluşturduğu sinema akımı. |
3580 | yeni çekim | Sinema 1. Başarılı olmayan ya da başarılı olmadığı sanılan bir çekimin yeniden çevrilmesi. 2. Bu yolda çevrilen çekim. |
3581 | yeni çevirim | Sinema 1. Daha önce çevrilmiş bir çevirim oyunluğunun herhangi bir değişiklik yapılmaksızın ya da ufak tefek değişikliklerle yeniden çevrilmesi. 2. Bu yolda gerçekleştirilmiş film. |
3582 | Yeni Dalga | Sinema 1. Fransa'da 1958 yılına doğru ortaya çıkan, yaşları ortalama 30 civarında olan, çoğu bağımsız çalışan yeni yönetmenler topluluğu. (Büyük yapımevlerinin dışında, ufak bütçeli, en az sayıda yapım takımıyla, el alıcılarıyla, çoğunlukla doğaçlamaya dayanan çalışmayla, yapıtlarını gerçekleştirmek başlıca özellikleridir. En önemli ilkeleri de yaratıcılar sinemasıdır. 2. (Bundan alınarak) Herhangi bir ülkede belirli bir dönemde birdenbire ortaya çıkan genç yönetmenler topluluğu. |
3583 | yeni eşlem | Sinema Bir filmin eskiyen eşlemlerinin yerine çıkarılan eşlem. Henüz eskimemiş eşlem. |
3584 | Yeni Gerçekçilik | Sinema İtalya'da İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru ortaya çıkıp, savaştan sonra büyük bir gelişme gösteren sinema akımı. Bu akımın temelleri Fransız gerçekçilik ve doğalcılık okuluna, SSCB'deki Sinema-Göz kuramına ve gerçekçilik akımına, İngiliz belgesel sinemasına, İtalyan yazınındaki doğruculuk (verismo) akımına kadar çeşitli etkilere dayanır. Başlıca özellikleri şunlardır: Toplumsal sorunlara önem vermek, ulusal yaşamı büyük bir dürüstlükle, insancıl bir tutumla yansıtmak, bu sorunları kendi doğal çevresinde ele alıp incelemek dar bütçeli, en küçük çevirim takımıyla çalışmak özenci oyunculara büyük yer vermek dramatik yapıyı, yaşamın doğal akışına uydurmak yapmacıksız, yalın bir anlatımdan yararlanmak sinema hilelerinden, ustalık gösterilerinden kaçınmak oyunculara kendi yaşayışlarını canlandırmakta büyük özgürlük tanımak konuşmaların önemli bölümünü oyuncuların kendisinin bulmasını sağlamak siyah-beyaz filmden yararlanmak. Bu akım, sinemaya yeni başlayan ya da yapıma yeniden dönen ufak ülkelerde, bağımsızlığına yeni kavuşan ülkelerde büyük etki yaptı. Her ülke (ABD, Japonya, Hindistan, İspanya, Latin Amerika ülkeleri) Yeni Gerçekçiliği kendine özgü biçimde değerlendirdi. |
3585 | Yeni Sinema | Sinema 1960'tan sonra çeşitli ülkelerde, bazen değişik adlarla anılan, fakat hepsi de geleneksel eski sinemaya karşı bir tepki olarak çıkan, genç sinemacıların yeni bir sinema kurma çabasını yansıtan değişik sinema akımlarının ortak adı. Bu akımların hemen hepsi, siyasal sınırların ötesinde, düşüncede, duyguda, baş kaldırmada, yeni bir düzen kurma çabasında ortak nitelikler gösterir. Bir başka ortak yön, gençlerin kendilerini ve başkalarını tanımak, kendilerini ve çevrelerini sinema yoluyla anlatmak, sorunlarına çözüm bulmak çabasıdır. Yeni Sinema, geleneksel sinemaya karşı çıkarken, bu sinemanın en yararlı yönlerini benimsemekten de kaçınmamaktadır. Sinema-Göz, Sinema-Gerçek, Sovyet Gerçekçiliği, İngiliz Belgesel Okulu, İtalyan Yeni Gerçekçiliği, Yeni Dalganın yapım yöntemleri ve deyişi, televizyon uygulayımı, Dolaysız Sinema, Antonioni, Resnais ve Bergman'm katkıları bu arada sayılabilir. Yeni Sinema, sinemanın büyük gücünün artık sınırlamalara uğramaksızın kullanılmasını amaçlar. Bu büyük güç, toplumsal düzen değişikliğini sağlamakta siyasal bir silah insanı, çevresini tanıtmakta bir araçtır. Dürüstlük, doğruluk, içtenlik, doğallık, kendiliğindenlik Yeni Sinemacı için en önemli niteliklerdir. |
3586 | yeniden kuruş | Sinema/TV. 1. Herhangi gerçek bir görünçlüğün, sonradan alıcı önünde tüm gerçeğiyle canlandırılması. 2. Gerçekte var olan bir bezemi, tüm ayrıntılarıyla işlikte kurma. |
3587 | yeniden seslendirme | Sinema/TV. 1. Bir ya da daha çok kuşaktaki sesi başka kuşağa aktarma. 2. Bir ya da daha çok kuşaktaki seslerden yararlanılarak yeniden yapılan seslendirme. 3. (Özellikle) Bir filmin birçok ses kuşağının (söz, müzik, gürültü, vb.) birleşmiş tek kuşak biçiminde elde edilmesi için yapılan yeni seslendirme. 4. Herhangi bir gerece (örneğin mıknatıslı ses kuşağı, plak, film, vb.) saptanmış sesin bir başka gerece aktarılması. |
3588 | yeniden seslendirmek | Sinema/TV. Yeniden seslendirme işi. |
3589 | yeniden sürmek | Sinema Yeniden sürüm işi. |
3590 | yeniden sürüm | Sinema Daha önce gösterilmiş olan bir filmi, aradan uzunca bir süre geçtikten sonra yeniden piyasaya sürme işi. |
3591 | yeniden yayınlama | TV. Daha önce yayınlanmış bir izlenceyi, aradan bir süre geçtikten sonra yeniden yayına sokma. |
3592 | yer ayırtma | Sinema Sinemada belirli bir gösterim için yerin önceden satın alınması. |
3593 | yer gösterici | Sinema Sinemada biletin numarasına göre hangi yere oturulacağını gösteren kimse. |
3594 | yer seçimi | Sinema/TV. Dışarıda gerçekleştirilecek görünçlükler için en uygun yerlerin önceden araştırılıp saptanması. |
3595 | yer tasarı | Sinema Sinema salonundaki oturulacak yerleri gösteren tasar. |
3596 | yer yayacı | TV. Uydu iletişiminde yeryüzünden uyduya radyoelektrik imler gönderen ya da uydudan aldığı radyoelektrik imleri yükselterek çevreye veren yayaç. |
3597 | Yeraltı Sineması | Sinema Yeni Amerikan Sinema Topluluğu içinde ortaya çıkan ve çok değişik eğilimdeki sinemacılardan oluşan bir akım. Yapımda, yönetimde, uygulayımda, deyişte, dağıtımda Amerikan geleneksel sinemasının tüm sınırlarını zorlamayı amaçlayan gerek sanatta gerekse toplumsal yaşamda bireysel başkaldırıyı simgeleyen gerçekçilikle gerçeküstücülük ve düşlemi, şiddetle şiiri bir araya getiren cinsel tabuları, denetleme yasaklarını yıkmağa çalışan bir tutumu yansıtır. |
3598 | yerel gürültü | Sinema Belirli bir yerin havasını yansıtan gürültü. |
3599 | yerleşik sinema | Sinema Belli bir yerde, yalnız sinema olarak çalışmak üzere kurulmuş yapı. Gezici sinemanın karşıtı. |
3600 | yerleştirme | Sinema/TV. 1. Alıcının, saptanacak konuya göre en uygun uzaklık, açı, görüş noktasına konulması bu nokta saptanıncaya değin yapılan çalışma. 2. Işık kaynaklarının, ışık düzenlemesine hazırlık olarak belli yerlere konulması. |