Türkçe-İngilizce Sözlük
Türkçe İngilizce Sözlük, Turkish English Sözlük


IDTürkçeİngilizce
30211odaklanabilirfocusable
30212odaklanmakto center on
30213odaklanmışfocused
30214odalıkodalisque
30215odaya girenter room
30216ödemepayment, settlement, payoff
30217ödeme değerisettlement value
30218ödeme miktarıcharge per unit
30219ödeme tarihisettlement date
30220ödemekto pay
30221ödemeli aramatoll free
30222ödemeli çağrıcollect call
30223ödemesi hisse alımı ya da nakitle yapılabilen sözleşmelercontracts that may be settled in shares or cash
30224ÖdendiPaid
30225ödenebilirpayable
30226ödenecek hesaplaraccounts payable
30227ödenekgrant
30228ödenenconsideration
30229Ödenen MiktarAmount Paid
30230ödenmeme riskine karşı geliştirilen türev ürüncredit derivative default product
30231ödenmemiş borçlaraccumulated arrears
30232ödenmemiş sermayeunpaid capital
30233ödenmişpaid out
30234Ödenmiş MiktarAmount Paid
30235ödenmiş sermayepaid in capital
30236ÖdenmişMiktarAmountPaid
30237ödevobligation, homework, duty, task
30238ODGP Yüksek TemsilcisiHigh Representative for the CFSP
30239ödlekcoward
30240ödülaward, prize, premium, bonus, Reward

* Görseller ve İçerik tekif hakkına sahip olabilir